Restorasyon Forum

Mimarlık & Bilişim => Yazılımlar & Dersler => 3dsMax => Konuyu başlatan: JeoPardy - 31 Ocak 2009, 09:39:42

Başlık: Yeni Başlayanlara Tasarım Önerileri
Gönderen: JeoPardy - 31 Ocak 2009, 09:39:42
3D ile ugrasan biriyseniz, sonuca giden yolun, genellikle tek ve düz olmadigini biliyorsunuzdur. Eger yeni baslayan biriyseniz, gireceginiz her yolun sizi dogru adrese götürmeyecegini bilmelisiniz...

Biraz korkutucu bir giris oldu, degil mi? Endise etmeyin, amacim sizi 3D'den sogutmak degil. Aksine karsiniza çikabilecek sorunlar hakkinda sizi önceden uyarip yaptiginiz isten daha fazla zevk almanizi saglamak.

Bu yazida sizlere "Bir uzay gemisi nasil modellenir?" ya da “Gerçekçi bir patlama nasil yapilir?” gibi seyler anlatmayacagim. (Onu bir baska yazida anlatirim artik ) Bu tür bilgilere Internet’ten veya herhangi bir baska kaynaktan "tutorial" adi altinda rahatlikla ulasilabilir. Yeri geldiginde bunlardan da bahsedecegiz ama tüm bunlardan daha önemlli bir konu var:

Tasarim

3D tasarim yaparken süphesiz teknik çok önemlidir. Siz de o teknigi yüksek, bilgili, kullandigi yazilima çok hakim kisilerden biri olabilirsiniz. Render ettiginizde ortaya çikan görseller çevrenizde hayretle ve takdirle karsilaniyor olabilir. Peki tüm bunlar sizi iyi bir tasarimci yapmaya yeter mi? Gerçekten iyi bir tasarimci düsünüyorsaniz bile bu yaziyi sonuna kadar okumanizi öneririm. Kim bilir, belki de kendinize simdiye kadar hiç sormadiginiz bir soruyla karsilasirsiniz.

Üç boyutlu dönen bir dünya yapmak, metal bir yüzeye artistik yansimalar vermek, iyi tasarimci olmak için yeterli degildir. Bu cümleden “Metal yüzeyler veya gezegenler yapmak yanlistir!” sonucu çikmasin tabii. Bunu yapmanizin çok geçerli bir sebebi yoksa, bir seyler anlatmiyorsa ve sadece göz boyamak için onlari sahnenize koyu-yorsaniz ortaya çikacak olan ürün disi güzel, içi bos bir tasarim olarak siradanliktan öteye geçemez.

Tasarimin temeli aslinda soru sormaya, sorgulamaya dayanir. Bir tasarima baslamadan önce kendi kendinize sorular sormak size vakit kaybettirmeyecek, aksine bulacaginiz her dogru cevap size basarili ve amacina ulasmis tasarim olarak geri dönecek, daha da önemlisi tekniginizi ve bakis açinizi bir adim daha ileri götürecektir.

Proje

Yapacaginiz projenin konusu hakkinda yeterince arastirma yaptiniz mi? Projeyle ilgili bulacaginiz anahtar kelimeler basarili bir tasarim için iyi birer baslangiç olabilirler. Örnegin konu teknoloji ise "Teknolojiyi kimler kullanir?”, “Nerelerde kullanilir?”, “Teknolojiyi en iyi anlatan araçlar nelerdir?”, “Teknoloji olmasaydi ne olurdu?” gibi sorular size dogru yolu bulmanizda kilavuzluk edebilirler. Bu sorulardan çok daha fazlasini ve dogrusunu konunuza uygun olarak, siz kendiniz de üretebilirsiniz.

Eger bir animasyon söz konusu ise o zaman da yazdiginiz veya buldugunuz senaryo üzerine kafa yormalisiniz. Unutmayin ki eger içerik kuvvetli olmazsa günlerce, haftalarca hatta aylarca ugrasip ortaya çikarttiginiz isin karsiligini yeterince alamazsiniz. Belki dünyanin en iyi senaryosunu bulamayacaksiniz ama en azindan biraz tutarli bir senaryo olursa hem izleyenlere hem size keyif verir. Özellikle projeniz uzun soluklu, aylarca sürebilecek bir projeyse daha sonradan pisman olmaktansa bastan isi siki tutup senaryoya yüklenmeniz akillica olacaktir. Senaryonuzun orjinal olmasi size genellikle arti getirir, fakat anlasilmayan bir konu da seyreden için izdirap verici olabilir.

Kagit Kalem mi, O da Ne?!

Proje konusunu belirledikten sonra sira kafamizdakileri görsellestirmeye geldi. Bu noktada kagida kaleme sarilmak ilkellik veya dinazorluk degildir. Her ne kadar teknoloji çok gelismis olsa da kagit ve kalemi de fazla küstürmemek lazim. Seyrettigimiz bütün ünlü filmlerin, hikayenin akisini, sahnedeki oyuncularin bulunacaklari yerlere kadar, kadrajlari belirleyen birer storyboard'lari vardir. Bir kült haline gelmis "Matrix" gibi teknoloji harikasi bir filmin bile her karesi planlanip kagida çizilmis storyboard'u, storyboard'un belki de birkaç kati, tasarim asamasinda kagit üzerine yapilan eskiz çalismalari vardir. Hiç denememis bile olsaniz birkaç kere deneyin. Eminim faydasini göreceksiniz.

Bildiginiz gibi takim sporlarinda sampiyonluga giden yol sezon öncesi yapilan siki kamplardan ve antremanlardan geçmektedir. Ayni sey sizin için de geçerli. Bir projeye baslamadan önce hazirliginizi çok iyi yapmaya çalisin.

Kisaca sizlere anlatmaya çalistigim, projenizin saglikli ve kayipsiz yürümesi için planli ve programli olmaniz son derece önemli. Çesitli nedenlerden dolayi planli çalisamiyorsaniz bile bunun için çaba göstermenizi öneririm.

Parantez

Deginmek istedigim birkaç konu daha var. Bildiginiz gibi hayatimizda bir süredir Internet diye bir olgu var. Özellikle arastirma yapanlar için milyonlarca Meydan Larousse'a esit. Gerçekten çok degerli bir kaynak. Bir tik'la binlerce bilgiye ya da servise ulasabiliyoruz ve orada kullanilan ortak dil de ne yazik ki Ingilizce. Eger Ingilizce'yle ilgili bir sikintiniz varsa size siddetle bir Ingilizce kursuna gitmenizi öneririm. Eger 3D tasarimla ugrasmayi ciddi sekilde kafaniza koyduysaniz unutmayin ki bulabileceginiz Türkçe kaynak sayisi oldukça kisitli. Örnegin piyasada benim bildigim sadece bir adet Lightwave kitabi var ve o da Lightwave 5.6'yi anlatiyor. Su anda Lightwave 7'yi kullandigimiz düsünülürse biraz eski kaldigini söyleyebiliriz. Gerçi 3D Studio Max kullaniyorsaniz biraz daha sanslisiniz. Kitaplarin en tazesi bir sürüm geriden takip ediyor olsa da en azindan piyasada daha fazla kitabi var. Eger bir sekilde, high-end diyebilecegimiz Softimage veya Maya gibi yazilimlar kullaniyorsaniz Türkçe kitap bulma sansiniz yok denecek kadar az. Eger Ingilizce probleminiz yoksa yabanci yayinlari takip etmeniz sizin lehinize olur. Gerçi yurtdisindan gelen yayinlar epey pahali oluyor ama buna ayirabilecek bütçeniz varsa mutlaka bu tarz yayinlari takip edin (bkz. Kaz-Tavuk). Eger yoksa en azindan Internet’e girip bol bol site gezin, tutorial’lari inceleyin, dosyalari indirin ve baska insanlar neler yapmis, dünyada neler yapiliyor onlari görün. Inanin bana bu sizi, siz farketmeseniz bile çok fazla gelistirecek. Kendi kabugunuza çekilmek size yarar saglamayacaktir. Bunun farkinda olup da dünyayi takip etmeye basladiginizda en azindan degisik bakis açilari yakalayabilirsiniz.

Parantezin son kisminda bir önerim daha olacak. Eger 3D konusunda ciddi düsünüyorsaniz size Güzel Sanatlar Fakülteleri’nin ilgili bölümlerini öneririm. Alacaginiz Güzel Sanatlar Egitimi ile altyapinizi saglamlastirarak, tasarimla ilgili temel prensipleri ögrenebilirsiniz. Bu da profesyonel anlamda daha basarili isler çikartmanizi saglar. Böyle bir sanat egitimi sahnede kameranizi koyacaginiz yer, kullanacaginiz isik sayisi, renkleri ve konumlari gibi seçimlerinizi olumlu yönde etkileyecektir. Eger Güzel Sanatlara giremezseniz -ki sanilanin aksine özellikle talebi fazla olan bölümlere girmek oldukça zordur-, o zaman en azindan bir kursa gidin. O da olmazsa sanat ve çizim teknikleri ile ilgili dökümantasyon toplayin. Bu konuyla ilgili ne kadar çok bilgi sahibi olursaniz o kadar avantajiniza olacaktir. Kendinizi gelistirmek için bir yerlere girmeyi veya firsatlar çikmasini beklemeyin. (Sahnenizde, vurgulamak istediginiz bir objeyi öne çikarmak için de bu tarz bilgileri kullanacaksiniz.

Storyboard'unuzu yaptiktan sonra sira, eliniz kolunuz olacak olan araç gereçlere yani kullanacaginiz yazilimlara geliyor. Tahmin edececeginiz gibi burada seçenekleriniz oldukça fazla. Ilk akliniza gelen programla çalismak o kadar kolay degil. Bu seçimi cebinizdeki para dogrudan etkileyecektir. Tabii ki bütçenizin elverdigi yazilimi almak sizin için çok daha hayirli olur. Bu noktada "Benim param yok. Peki, ben ne yapacagim?" diyebilirsiniz. Her seyin bir çözümü oldugu gibi bunun da bir çözümü var. Internet’te rahatlikla bulabileceginiz, POV-Ray gibi open source, yani bedava, halka açik 3D programlar mevcut. Üstelik ilk etapta oldukça isinizi de görür. Herhangi bir arama motoruna girip bu konuyla ilgili arastirma yaparsaniz daha pekçok isinize yarayabilecek yazilima ulasabilirsiniz. Kafanizdaki proje için görevlendirdiginiz AR-GE (arastirma-gelistirme) departmani bu noktada büyük önem kazaniyor.

Bu ise çok daha ciddi bakan, ilerde bu programlari kullanan sirketlerde çalismayi düsünen bir tasarimci da olabilirsiniz. Peki o zaman bu programlari nasil ögreneceksiniz? Bu noktada da firmalar bizlere yardimci oluyorlar ve programlarinin Trial (deneme) sürümlerini indirmenize müsaade ediyorlar. Bunlar birkaç türlü olabilir. Limited Edition (sinirlandirilmis sürüm) denilen, birkaç özelligi eksik veya Save fonksiyonu kaldirilmis sürümlerdir. Yazilimi genellikle zaman sinirlamasi olmaksizin kullanabilirsiiz ama çalistiginiz dosyayi veya render ettiginiz imaji saklamak istediginizde size izin vermez. Zaman sinirli Trial sürümlerde yazilima dair bir kisitlama bulunmaz ancak belli bir süre içinde yazilimi satin almazsaniz, sürenin sonunda islevselligini kaybeder ya da programi açamazsiniz. Örnegin 30 günlük deneme sürümünü 30 gün boyunca tüm fonksiyonlariyla kullanirsiniz, 30 gün sonunda yazilim expire olur, yani kullanim tarihi sona erer ve yazilimi satin almak isteyip istemediginizi sorar. Satin almasaniz bile 30 gün boyunca yazilimi test etme imkani bulmus olursunuz.

2D (2 Boyut)

“Iki boyutla benim ne isim var?” demeyin. Üç boyutlu bir isle ugrasiyor olmaniz 2D ile isinizin olmayacagini göstermez. Aksine 2D’de oldukça zaman geçireceksiniz.

2D yazilimlari özellikle texture (doku) yaparken çok fazla kullanabilirsiniz. Tabii sadece texture yapmak için kullanilmiyor bu tür yazilimlar. Bazi durumlarda compositing (birlestirme, kompozisyon) islemleri için de kullaniliyor. Bu noktada kullanacaginiz en bastaki program hiç süphesiz Adobe Photoshop, güçlü araç gereçleriyle vazgeçilmezler arasinda. 3D’de tek frame’lik, sadece bir imaj olusturmak için bir tasarim yaptiginizda çok uzun render sürelerinden tasarruf etmenizi de saglayabilir. Sahnenizdeki elemanlar binlerce poligondan olusuyorsa ve hesaplamasi uzun sürebilecek efektler sahnenize dahilse, parçalari ayri ayri render edip hepsini Photoshop veya benzeri bir programda birlestirmeniz, özellikle kullandiginiz 3D yazilima çok hakim degilseniz, ilk etapta hem kolaylik, hem kalite, hem de süre açisindan size fayda saglar. Bu teknik, uluslararasi taninmis firmalar da dahil hemen her yerde kullaniliyor.

Imaj degil de bir animasyon ortaya çikartmak istediginizde de bu teknik isinize yarayacaktir. Tabii, o zaman Adobe Photoshop veya benzerlerini degil, video editing araçlarini kullanmaniz lazim. Örnek vermek gerekirse, yakin zamanda sinemalarda gösterilmis olan Sylvester Stallone’un basrolünü oynadigi “Driven” filminde de bu teknik kullanildi. Bildiginiz gibi filmdeki yaris arabalarinin pekçogu CG’dir (computer generated - bilgisayarda olusturulmus). Yaris sirasinda arabalarin asfaltta biraktigi izler, duman, kivilcim ve patlama efektleri ayri render edildikten sonra Adobe After Effects yardimiyla G4 üzerinde birlestirilmis.

Özellikle texture üretmek için Pixologic ZBrush ve Metacreations’dan sonra Corel firmasina geçen Painter (7. sürümü piyasada) iyi birer seçim olabilirler. ZBrush’i kullanarak ayni zamanda modellemeler yapip bunlari birkaç popüler formatta export edebilirsiniz. Tabii bunlara irili ufakli daha pekçok yazilim ilave edilebilir.

Bunlarin disinda oldukça isinize yarayacak ve kullaninca vazgeçilmezleriniz arasina girecek olan, 3D modelinizin üzerindeki texture’de oynama veya sifirdan texture yapma sansi veren yazilimlar mevcut. Yani modelinize, dokusu üzerindeyken müdahale etme ve sonucunu realtime görebilme. Örnek vermek gerekirse Deep Paint 3D, Maxon Computer’in Cinema 4D XL ile entegre çalisan Body Paint‘i gibi.

Bu arada vektör bazli yazilimlari da unutmayalim. Macromedia FreeHand, Adobe Illustrator, Corel Draw, Deneba Canvas gibi. Bu tür yazilimlar da yeri geldiginde oldukça isinize yarayacak.

Gelelim 3D yazilimlara;

Basi Newtek Lightwave, Alias Wavefront Maya, Softimage ve Discreet 3D Studio Max çekiyor. Sinemalarda oynayan, hayranlikla seyrettiginiz o filmlerde, televizyonlarda gördügünüz güzel jeneriklerde (güzel olmayanlarda da) bu 3-4 yazlim siklikla kullaniliyor. Bunlarin disinda kullanilan yüzlerce yazilim daha var. Ama arastirma yaptiginizda karsiniza en fazla bu programlarin isimleri gelecek. Bu arada bazi yazilimlarin Mac sürümleri olmadigini da hatirlatalim (Discreet 3D Studio Max ve Softimage gibi).

Son dönemde dikkat çekici buldugum bir diger yazilim da Maxon firmasinin Cinema 4D XL’i. Kullanim kolayligi, özellikle bu ise yeni soyunanlar için daha uygun olabilir. Render süresi bakimindan da oldukça hizli oldugunu söyleyebilirim. Bunlarin disinda ev kullanicilari için daha makul fiyatlara satilan alternatif yazilimlarin sayisi da bir hayli fazla. Size en uygununu seçebilmeniz için biraz arastirma yapmanizda ve üretici sirketlerin sitelerine girip yazilimla ilgili bilgiyi ilk elden almanizda fayda var.

Size sanal bir uzay yaratip içini sizin doldurmanizi bekleyen klasik 3D yazilimlarin disinda, sahnenizdeki bazi elemanlari sizin yerinize, sizin için yaratip, size kolaylik saglayan yazilimlar da mevcut. Sanal adam istiyorsaniz Poser, detayli bir çiçek veya detayli bir agaç yaratmak istiyorsaniz X-frog, gökyüzü ve zemin hazir olsun diyorsaniz Bryce, Vue D’Esprit veya Terragen sizin için hazir ve nazir beklemektedir. Bu tür yardimci programlari çogaltmak ve eger arastirma yaparsaniz, bu yazilimlarlardan daha iyilerine de ulasmak mümkün olabilir.

Video Editing

Hangi 3D yazilimi kullanacagimiza karar verdikten sonra sira bir video editing yazilimi seçmeye geldi. Bu noktada da alternatiflerimiz oldukça fazla. Adobe After Effects, Adobe Premiere, Apple Final Cut Pro, Discreet Combustion, Pinnacle Commotion, Newtek Aura, Eyeon Digital Fusion vb. gibi irili ufakli pekçok seçenegimiz var. Filmimizi montajlarken kullanacagimiz bu yazilimlarin fiyatlari da diger tüm ürünlerde oldugu gibi çesitlilik gösteriyor. Daha önceden de söyledigim gibi hangi konu olursa olsun bir yazilim almadan önce mutlaka iyi bir arastirma yapmak gerekli. Bu durumda da karsimiza en saglam kaynak olarak (yine) Internet çikiyor.

Peki Ya Render?...

Kullanacaginiz yazilimlari seçtikten sonra geriye tek bir sey kaldi. Render. Render isinizi bitirdiginiz son safhadir. Eger kullandiginiz yazilimda güçlü render özellikleri yoksa ortaya çikan is, siz çok emek vermis olsaniz bile sizi hayal kirikligina ugratabilir. Özellikle derdiniz eger foto gerçekçi görüntüler yaratmaksa o zaman farkli çözümlere gidebilirsiniz. 3. parti yazilimlar. Çogu programin kendi render kaliteleri ortalamanin üzerindedir. Render kalitesini belirleyen tabii ki dogru hazirlanmis sahne, dogru yerlestirilmis isik kaynaklari, dogru render ayarlari, güçlü bir bilgisayar ve sabirdir. Bunlar oldugu ölçüde render kalitesi de yükselecektir. Bütün bu yazilanlara sahip oldugunuz halde hala layout sizi tatmin etmiyorsa o zaman sizin, kullandiginiz yazilimin disina çikip etrafi arastirmaniz gerekiyor. Bu konuyla ilgili arastirma yapan bir hayli kisi ve kurulus var. Bunlarin en basarililari ve en bilinenleri arasinda SplutterFish Brazil r/s, Cebas Final Render, Arnold, Mental Ray’i sayabiliriz.

Sahnenizdeki inandiricilik sadece sizin kullandiginiz yazilima bagli degil. Süphesiz kullandiginiz yazilimin gücü ve yetenekleri alacaginiz sonuçta etkili olacak ama asla tek basina yeterli olmaz. Bu da aklimizdan çikarmamamiz gereken önemli ayrintilardan biri.

Bunlarin disinda bir de Paul Debevec’in gelistirdigi HDRI (High Dynamic Range Images) teknolojisi var ve kullandigi teknik itibariyle render için yazilim üreten diger firmalardan ayriliyor. Render islemlerinde kullanacaginiz 3. parti yazilimlari genellikle bir plug-in gibi, kullandiginiz 3D programla entegre bir sekilde kullaniyorsunuz ve bunu yaparken de sahnenizde bulunan texture’lar yeterli olmuyor. HDRI teknigiyle render yaparken bu formatta bir imaja ihtiyaciniz olacak.

HDRI, bildigimiz RGB görüntülerden farkli bir standart. Üzerinde normal kanallarin disinda isik bilgisini de barindiriyor. Bu teknikle render yaptiginizda sahnedeki objeleriniz, elinizdeki HDRI imajdaki isik bilgisiyle render edilmis olurlar. Daha açik bir örnek vermek gerekirse, sahnenizde bir masa ve üzerinde de cam bardak varsa ve siz de artalana bir oda görüntüsü yerlestirip foto-gerçekçi bir etki yakalamaya çalisiyorsaniz, bu noktada HDRI imajlar kullanmaniz çok daha basarili sonuçlar almanizi saglar. Kullanmak istediginiz odanin HDRI formatli bir görüntüsü elinizde varsa bu teknigi uygulamak mümkün. (Bu teknigin nasil uygulanacagini ve daha genis bilgiyi www.debevec.org adresinden alabilirsiniz.) Teknigi uygulayip render ettiginizde, kullandiginiz objeler sanki odadaki isikla aydinlanmis ve odanin içindeymis gibi duracaktir. En azindan bir göz atmanizda fayda var.

Proje sirasinda ne yapacagim?

Buraya kadar daha ziyade proje öncesinde yapmamiz gerekenleri gördünüz. Sira geldi projenin uygulanmasi sirasinda nelere dikkat etmek gerektigine.
Anlatim tekniginize karar verdiniz mi? Genel görüntü karikatürize mi olacak, yoksa foto-gerçekçi mi olacak? Ya da her ikisi de mi? Eger foto-gerçekçi bir görüntü yakalamaya çalisiyorsaniz bu durumda çevrenize daha detayli bakmalisiniz. Gerçi öyle bir tarziniz olmasa bile çevrenize dikkatle bakin. Detaylari inceleyin. Sayfanin sag tarafinda gördügünüz imajdaki zemini olusturan parkeyi ele alalim. Parkenin üzerindeki dokuya dikkat ettiniz mi? Rengine, girinti çikintilarina? Bütün bu detaylar gerçek hayatta her yerimizi sarmis durumda. Evde otururken, vapurda giderken, yolda yürürken etrafiniza daha dikkatli bakin, detaylari inceleyin. Bunu bir oyun olarak algilarsaniz bir süre sonra eglenceli bir hal alabilir. Kendinize “Ben olsaydim bunu nasil yapardim?” sorusunu sorun. Karsinizda eski püskü bir kitap duruyorsa kendinize “Bunu 3D’de nasil gerçekçi yaparim?” diye sorun. Yirtilmis sayfalari, kenarlarda biraktigi izleri, solmuslugunu, tozlarini inceleyin. Çünkü bu tip detaylar sahnenizdeki tadi artiracaktir. Yüzeylere sadece bir renk vermek veya bir dokuyu kaplayip birakmak bir isin bitmesi için yeterli olmayabilir. Pratik yapabilmeniz için size bir önerim var. Bir fotograf bulun veya kendiniz çekin. Mümkünse eski olsun. Baslangiç için ideal olacaktir çünkü eskimis objelerin üzerinde enteresan dokular ve renkler gizlidir. Gerekirse büyüteçle bu detaylari algilamaya çalisin. Tozu, pasi, küfü, kirilmis veya yirtilmis kisimlari, deformasyonlari, üzerine dökülmüs herhangi bir seyin biraktigi izi (yoksa siz de dökebilirsiniz, kurallar serbest), çizikleri inceleyin. Daha sonra bu etkileri öncelikle photoshop gibi bir görüntü isleme programinda yakalamaya çalisin. Bu sizin detaylari daha saglikli algilamanizi saglayacaktir. Bütün bunlari yaptiktan sonra 3D ortamda bunu gerçeklestirmeye kafa yorabilirsiniz. Bu pratikleri yaptiktan sonra modelleyeceginiz objeyi ve üzerine giydireceginiz dokuyu daha iyi anliyor olacaksiniz. Bu da ortaya çikan isin daha basarili bir is olmasini saglayacaktir.

Isik

Bütün bunlar ortaya çok basarili bir is çikmasi için yine de yeterli gelmeyebilir. “Daha ne yapayim?” diyebilirsiniz. Ama bir önemli konu daha var. O da isiklandirma. Yetersiz isiklandirilmis bir sahne, siz ne kadar güzel modelleseniz de, ne kadar güzel dokulandirsaniz da asla gerçek degerini bulmayacaktir. O yüzden isiklandirma ile ilgili bilginizi gelistirmelisiniz.

Iste burada yine Güzel Sanatlar Fakülteleri’nin önemi ortaya çikiyor. Sahnenizdeki default isik kaynaklari her zaman anlattiginiz olaya uygun olmayabilir. Gerek siddeti, gerek konumu, gerek rengi ve gerekse de sayilari bakimindan. Tabii, bunun tersi de olabilir. Tek isik kaynagi anlatim tekniginize çok uygun olabilir. Dolayisiyla, anlatim tekniginiz bu degilse, sahnenizde bir kuruluk hissediyorsaniz, yaptiginiz is size siradan geliyorsa o zaman isiklarla oynamayi deneyin. 3D’de isiklar sadece aydinlatmaya yaramaz. Ayni zamanda onlar yardimiyla pekçok ilginç efekt de elde edebilirsiniz... Isiklari yakindan inceleyin. Faydasi olur.

Bunlar hareket etmiyor?!...

Geldik en genis konulardan birine. Animasyon. Yani canlandirma. Animasyon, kulaktan dolma yapilabilecek birsey degil. Bol bol okumali, arastirma yapmali, çevrenizi gözlemlemelisiniz. Özellikle bu noktada yukaridaki satirlarda ele aldigim konular devreye giriyor. Güzel Sanatlar Fakülteleri ve detayci olup detaylari incelemek... Eger sahnenizde bir sanal insan kullanmissaniz ona gerçekçi insan hareketleri vermek oldukça zordur. Ugrasmaniza ragmen genelde robot gibi yürürler. O, insanin dogal salinimini yakalamak gerçekten zordur. Bunu yakalayabileceginiz teknolojiler var elbette ama onlar da eve veya küçük çapli bir stüdyoya giremeyecek kadar pahalilar. Bu teknige motion capture adi veriliyor. Vücudun özellikle eklem yerlerine konulan vericiler sayesinde hareketlerin bilgisayar tarafindan yakalanmasi seklinde açiklanabilir. Internet’ten bazi mocap dosyalarina ulasabilirsiniz. Rastlarsaniz inceleyin.

Peki bu teknoloji bizi astigina göre biz ne yapacagiz? Elinizde bir video kamera varsa kameraya çektiginiz kendinizin veya arkadaslarinizin görüntülerini detayli inceleyip, onlari baz alarak canlandirma yapmayi deneyebilirsiniz. Bu görüntüleri, kullandiginiz yazilima bagli olarak sahnenize de tasiyabilir ve referans alarak kullanabilirsiniz.

Bu ve buna benzer bir çözüm yoluna gitseniz bile animasyon teknikleri ile ilgili bilginizi olabildigince artirin. Çünkü animasyonlarda sadece sahnenizde bulunan objeler hareketlenmez. Yeri geldiginde sahnenizdeki isik veya kullandiginiz kamera da hareketlenir. Kamerayi hareketlendirerek, belki de büyük prodüksiyon gibi gözüken bir animasyona sahip olabilirsiniz.

Son Söz

Bu yazida, bu ise yeni baslayanlar olabilecegini de düsünerek, mümkün oldugunca herkesin anlayabilecegi, sade bir dil kullanmaya çalistim. 3D, zevkli oldugu kadar da engin bir konudur. Sürekli bir seyler ögrenirsiniz veya ögrenmek zorunda kalirsiniz. Eger sürekli yeni birseyler ögrenmekten ve saatlerce bilgisayarin basinda oturmaktan hoslaniyorsaniz, 3D dünyasi sizi oldukça memnun edecektir. Bu noktada hangi isi yaptiginizin çok fazla önemi yok. Çünkü ister Web tasarimcisi olun, ister reklam ajansinda çalisan bir grafiker, ister animatör, ürettiklerinizi hemen her yerde kullanabilirsiniz.

Bu yazidan, “Iyi tasarimci olmak istiyorsam, Güzel Sanatlar Fakültesine girmeliyim.” gibi bir sonuç çikartiyorsaniz, bu çok dogru degil. Sanat egitimi almak, tasarimci olmak isteyen insanlara süphesiz çok fazla arti katar. Unutulmamasi gereken sudur: Okullu olmak insanin basarili bir tasarimci olacagini garantilemez. Ayni sekilde, “Okulunda okumazsaniz, basarisiz olursunuz” tezi de çok dogru degildir. Yaratici ruh, tamamen insanin içinde olan bir olgudur, okul ise bu ruhun gerektigi gibi yogrulmasi için bir araçtir. Degerlendirebilirseniz, daha hizli yol alabileceginiz temel bilgiyi saglar. Sadece okulda verilenle sinirli kalip hiç arastirma yapmazsaniz, “siradanlik” size isminiz gibi yapisir.

Asagida belli basli yazilimlari ve onlarla ilgili detayli bilgiyi bulabileceginiz Internet adreslerini göreceksiniz. Zaman buldugunuzda girip bakmanizi tavsiye ederim. Kullanmasaniz bile yazilimlar ve güçlü olduklari yönleri hakkinda bilgi sahibi olursunuz. Kimse bugüne kadar fazla bilgiden zehirlenerek ölmemistir. Teknolojiyi ve gelismeleri takip ederseniz, kim bilir, belki 3 günde yaptiginiz bir isin aslinda daha kisa bir yöntemle 10 dakikada yapilabilecegini görürsünüz. Fena mi?

3D Program seçerken...

- Ihtiyaçlarinizi iyi belirleyin. 3D’yi ne için kullanacaksiniz? Sizin için dogru bir anlatim araci mi? Yapmak istediginiz projeye uygun mu?

- Ihtiyacinizdan büyük bir yazilima gereksiz yere sahip olmaya çalismayin. Bu hem bütçenizi yoracaktir hem de yazilimin özellikleri çok gelismis olacagindan kullanirken de sizi...

- 3D, ortaya çikardigi isler bakimindan etkileyicidir. Peki, bu isleri ortaya çikartirken insanlarin saatlerce, haftalarca hatta aylarca bilgisayar basinda oturdugunu biliyor musunuz? (Bu söyledigim sadece filmlerdeki efektleri yapmayi hayal edenleri kapsiyor. Sonuçta daha kolay programlarda da insanlar heveslerini alabilir, ortaya güzel isler çikartabilirler)

- Her zaman çok kontrol avantaj olmayabilir. Bazen bir isi daha basit, daha ucuz bir programda çok daha kolay çözebilirsiniz.

 
Başlık: Ynt: Yeni Başlayanlara Tasarım Önerileri
Gönderen: stagender - 31 Ocak 2009, 12:19:21
eet tasarım yapmak zor iş :D
Başlık: Ynt: Yeni Başlayanlara Tasarım Önerileri
Gönderen: falmarindi - 10 Mart 2010, 02:19:04
valla yazıyı okumak bile zor (göz bozukluğu var), yazmak, hele hele uygulamak daha da zor.
tebrik ediyorum :)
Başlık: Ynt: Yeni Başlayanlara Tasarım Önerileri
Gönderen: sehmuscalin - 29 Ağustos 2010, 10:20:05
emeğinize sağlık, teşekkürler
SimplePortal 2.3.7 © 2008-2024, SimplePortal