Restorasyon Forum

Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Restorasyon Forum - Reklam Alanı

Gönderen Konu: Ankara Tarihi Kent Merkezi kapsamında yer alan Ulus, Hacıbayram Camii ve...  (Okunma sayısı 5584 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

RestorasyonForum

  • Yönetici
  • *****
  • İleti: 739
Ankara Tarihi Kent Merkezi kapsamında yer alan Ulus, Hacıbayram Camii ve Civarı, Bentderesi İle Ankara Kalesi ve Civarını kapsayan alanın "Yenileme Alanı" olarak tespit edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı ile yenileme alanı olarak

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2008/2283

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyenler :

1-
2-


Vekili :
Karşı Taraf : 1
- Başbakanlık
2- İçişleri Bakanlığı
3- Kültür ve Turizm Bakanlığı
4- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı
İstemin Özeti : Ankara Tarihi Kent Merkezi kapsamında yer alan Ulus, Hacıbayram Camii ve Civarı, Bentderesi İle Ankara Kalesi ve Civarını kapsayan alanın 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun'un 2.maddesi uyarınca "Yenileme Alanı"olarak tespit edilmesine ilişkin 07.09.2005 günlü, 25929 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08.08.2005 günlü, 2005/9289 sayılı Bakanlar Kurulu kararı, yenileme alanı olarak tespit edilen bölge içerisinde bulunan Ankara İli, Altındağ İlçesi, Ahiyakup Mahallesi, ... ada, ..., ... sayılı parseller ile ... pafta, ... ada, ... sayılı parsel ile üzerindeki yapıların da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından kamulaştırılmasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesine göre "Acele Kamulaştırmanın" uygulanmasına ilişkin 21.03.2007 günlü, 26469 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 15.03.2007 günlü, 2007/11836 sayılı kararı ile bu karar uyarınca Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni'nin 02.08.2007 günlü, 745/3253 sayılı acele kamulaştırma yapılmasına ilişkin kararı ve bu kararın tashihine ilişkin anılan encümenin 18.10.2007 günlü, 935 sayılı kararının; dava konusu işlemlerin Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan bedel tespiti ile acele el koyma davası nedeniyle öğrenildiği, acele kamulaştırma uygulamasında yargı yerince iptal edilen 68600/4 sayılı parselasyon işleminin baz alındığı, hukuken geçersiz işlemin esas alınamayacağı, geniş bir alanın Ankara Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı olarak ilan edildiği, mülkiyet yönünden belirsiz, muallak ve anlaşılmaz bir sınırlama ve yeni bir uygulama getirmesi yönünden mülkiyet hakkının ihlali mahiyetinde bulunduğu, yine yenileme alanının mahiyetinin ne olduğu konusunda açıklık olmaması nedeniyle mülkiyeti belirsiz duruma getirdiği, Bakanlar Kurulu kararının belirsizlik taşıdığı, acele kamulaştırmaya ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının Kamulaştırma Kanunu'nun ruhuna tamamiyle aykırı olduğu, ortada acele kamulaştırmayı gerekli kılan ne kamu yararı kararı, ne de kamu yararını gerçekleştirecek bir projenin olmadığı, ayrıca gecikmenin tahammül gösteremeyeceği kadar aciliyet gerektiren çok önemli kamu projelerinin uygulanmasını gerektiren hiçbir neden bulunmadığı, acele kamulaştırma kararının taşınmazları ada, parsel şeklinde göstermediği, bu yönden içeriğe sahip olmadığı, mülkiyet sahipleri yönünden kanuna aykırı belirsiz durum yaratarak mülkiyetin ihlali sonucunu doğurduğu, acelelik söz konusu olmayıp, bu Bakanlar Kurulu Kararından dokuz ay sonra bu amaçla mahkemeye başvurulduğu, belediye encümeni kararı yönünden, yenileme alanı sınırları aşılarak yetkili kılınmayan alanda acele kamulaştırma uygulaması yapıldığı, ada ve parsel belirtilmeksizin işlemin hukuken eksik özellik taşıdığı, bu durumların anayasal bir hak olan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin Ek 1 Nolu Protokolü ile de korunan mülkiyet hakkını ihlal ettiği, alana ilişkin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı nazım ve uygulama imar planlarına karşı dava açıldığı, davalı belediyenin bölgede önceki yıllarda başvurduğu kamulaştırmaların başarısızlıkla sonuçlandığı, taşınmaz bedellerini yüksek bulduğu, bu işlemlerde asıl izlenmesi gereken yolun anlaşma ve uzlaşma olması gerektiği, bu yönteme başvurulmadığı, ortaya çıkan başka bir sonucun taksitle kamulaştırma yapılması olduğu, bunun ise hukuki dayanağının bulunmadığı ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.
Başbakanlığın Savunmasının Özeti : Davanın süresi içerisinde açılmadığı, esas yönünden, 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun'un amaç başlıklı 1. maddesi, alanların belirlenmesine ilişkin 2.maddesi ile kamulaştırmaya olanak tanıyan 4.maddesi ile bu Kanun uyarınca çıkarılan Uygulama Yönetmeliğinin 24.maddesinin son fıkrası çerçevesinde 2942 sayılı Yasanın 27.maddesinde öngörülen acele kamulaştırma yetkisinin kullanıldığı, dava konusu işlemlere konu edilen taşınmazın da içersinde yer aldığı yörenin Ulus Bölgesi Sit Alanı içerisinde yer aldığı, 5366 sayılı Yasa uyarınca Ulus, Ankara Eski Kent Dokusu, Roma Hamamı yenileme alanlarının Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından belirlenip karar alınması amacıyla Bakanlar Kurulu'na sunulduğu, Bakanlar Kurulunca alınan karar doğrultusunda etap etap uygulamaya geçildiği, I.Etapta Hacı Bayram Veli Camii ve Civarının uygulamasına başlanılması için dava konusu belediye encümeni kararının alındığı, Bakanlar Kurulu kararı ve proje sınırları içerisinde yer aldığı, sadece uygulama etap sınırının genişletilmesi nedeniyle tashih yolunda yeni bir karar daha alındığı, 5366 sayılı Yasa ile Ulus'u özellikle Hacı Bayram ve Kaleyi tekrar Ankara'ya kazandırmanın amaçlandığı, haklı gerekçeye dayandığı, üstün kamu yararı taşıdığı, 2008 yılının ilk yarısında ihale edilen projelerin ikinci yarısında yapım işlerine başlanılacağı, davacılara ait taşınmazların tescilli taşınmazlar olmadığı, ... ada, ... sayılı parsel için (... ada, ... sayılı parsel) Ankara 24.Asliye Hukuk Mahkemesince belirlenen bilirkişilerce saptanan bedelin bankada bloke edildiği, ... varisleri tarafında plana yönelik açılan davada yürütmenin durdurulması isteminin reddedildiği, tüm işlemlerde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
İçişleri Bakanlığı'nın Savunmasının Özeti : Alanda yapılan proje ve kamulaştırma kararları sırasında, tarihi yapıların bir çoğunun müşterek mülkiyete konu olduğu, bir çoğunun ise sahiplerinin ekonomik gücü hakkında bilgi sahibi olunamadığının ortaya çıktığı, bu tarihi yapıların sahipleri tarafından bakım ve restorasyonunun beklenmesinin tarihi yapıları çürümeye terk etmekle eşdeğer olduğu, 5366 sayılı Yasa ve Uygulama Yönetmeliğine dayalı olarak dava konusu işlemlerin tesis edildiği, kamu yararı taşıdığı savunulmaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Savunmasının Özeti : 5366 sayılı Yasanın sit alanlarının yenileme alanı olarak ilanını sağladığı, bu çerçevede yenileme alanının ilan edildiği, Ankara Yenileme Alanı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 17.05.2007 günlü, 25 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planında ... pafta, ... ada, ... sayılı parselin perakende ticaret hali+minibüs terminali+katlı otopark olarak belirlenen bölge içerisinde, ... ada, ... ve ... sayılı parselin ise kültürel tesis alanı+yeraltı otoparkı olarak belirlenen alan içerisinde gösterildiği, anılan Yasa ve Yönetmelik uyarınca acele kamulaştırmaya gidildiği, hukuka uygun olduğu, davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın Savunmasının Özeti : Davanın süresi içerisinde açılmadığı, esasen, Ulus bölgesinin sit alanı olduğu ve Bakanlar Kurulunca 5366 sayılı Yasa uyarınca yenileme alanı olarak ilan edildiği ve acele kamulaştırılmasına karar verildiği, bu alanın etaplara ayrıldığı, ilk etabın Hacı Bayram ve Civarı olduğu, bu alanlarda 5216 sayılı Yasanın 7/o ve 5393 sayılı Yasa uyarınca davalı Belediyenin kamulaştırma yapma yetkisinin bulunduğu ve Bakanlar Kurulu Kararına dayalı olarak acele kamulaştırma işleminin yapıldığı, korunması gereken Ulus Tarihi Kent Merkezinin kaderine terk edilmesinin mümkün olmadığı, işlemlerin hukuka uygun olarak tesis edildiği, davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi ... Düşüncesi : Ankara Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanına ilişkin olarak, dava dilekçesindeki mülkiyet hakkının ihlal edildiği noktasında iddialar da göz önünde tutulduğunda, sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bu bölge ve koruma alanının, yörenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgede konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması, doğal afet risklerine karşı önlemler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılması amacıyla tesis edilen işlemde hukuka aykırı bir yön görülmediği, yenileme alanı ile Anayasanın öngördüğü şekilde yasayla tarihi ve kültürel varlık ve değerlerinin korunması amacıyla mülkiyet hakkının sınırlandırılması yoluna gidildiği, işlemde bu yönüyle de hukuka aykırılık taşımadığı; davanın acele kamulaştırmaya ilişkin bakanlar kurulu kararı ile uygulanmasına ilişkin işlemlerin iptaline ilişkin kısmına gelince, uyuşmazlığa konu alan 5366 sayılı Yasa kapsamında yenileme alanı olarak belirlendiği, bu alanın korunarak yenilenmesine yönelik olarak onaylanan planlar ile bunlara yönelik proje çerçevesinde, kamulaştırma işlemlerinin daha geniş bir zaman bırakılmaması, işin sürümcemede kalmaması için aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilen haller kapsamında, acele kamulaştırmaya ilişkin hükümlerin uygulanması konusunda alınan Bakanlar Kurulu kararı ile bu karar uyarınca belediye encümenince alınan kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ... Düşüncesi : Davanın konusunu oluşturan işlemlerden, Ankara tarihi kent merkezi kapsamında yer alan ve karar eki krokide sınırları ve koordinatları gösterilen alanın 5366 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca yenileme alanı olarak tesbitine dair 08.8.2005 gün ve 2005/9289 sayılı Bakanlar Kurulu kararının; ilgili mevzuata, koruma ile ilgili ilke ve prensiplere, şehircilik ilke ve esaslarına uygun olup olmadığının tesbiti için konusunda uzman bilirkişi kurulunun katılımı ile mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenecek raporun alınmasından sonra bu işlemle ve acele kamulaştırmaya yönelik 15.3.2007 gün ve 2007/11836 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ilgili yürütmenin durdurulması isteminin incelenmesine, sözkonusu Bakanlar Kurulu Kararı ile igili karar verilinceye kadar davaya konu parselin kamulaştırılmasına dair Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni kararının yürütülmesininin durdurulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27.maddesi uyarınca dosya incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Davalı idarelerin süre defi yerinde görülmemiştir.
Dava, Ankara Tarihi Kent Merkezi kapsamında yer alan Ulus, Hacıbayram Camii ve Civarı, Bentderesi İle Ankara Kalesi ve Civarını kapsayan alanın 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun'un 2.maddesi uyarınca "Yenileme Alanı"olarak tespit edilmesine ilişkin 07.09.2005 günlü, 25929 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08.08.2005 günlü, 2005/9289 sayılı Bakanlar Kurulu kararı, yenileme alanı olarak tespit edilen bölge içerisinde bulunan Ankara İli, Altındağ İlçesi, Ahiyakup Mahallesi, ... ada, ..., ... sayılı parseller ile ... pafta, ... ada, ... sayılı parsel ile üzerindeki yapıların da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından kamulaştırılmasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesine göre "Acele Kamulaştırmanın" uygulanmasına ilişkin 21.03.2007 günlü, 26469 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 15.03.2007 günlü, 2007/11836 sayılı kararı ile bu karar uyarınca Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni'nin 02.08.2007 günlü, 745/3253 sayılı acele kamulaştırma yapılmasına ilişkin kararı ve bu kararın tashihine ilişkin anılan encümenin 18.10.2007 günlü, 935 sayılı kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Mülkiyet Hakkı başlıklı 35. maddesinde: Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz", Tarih, Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması başlıklı 68.maddesinde ise: "Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır. Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir" kuralları yer almıştır.
5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun’un Amaç ve Kapsam başlıklı birinci maddesinde: "Bu Kanunun amacı, büyükşehir belediyeleri, büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediyeleri, il, ilçe belediyeleri ve nüfusu 50.000'in üzerindeki belediyelerce ve bu belediyelerin yetki alanı dışında il özel idarelerince, yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş; kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması, tabiî afet risklerine karşı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılmasıdır.
Bu Kanun, yukarıda belirtilen amaçlar doğrultusunda oluşturulacak olan yenileme alanlarının tespitine, teknik altyapı ve yapısal standartlarının belirlenmesine, projelerinin oluşturulmasına, uygulama, örgütlenme, yönetim, denetim, katılım ve kullanımına ilişkin usûl ve esasları kapsar" kuralı yer almıştır.
Anılan Yasanın Alanların Belirlenmesi başlıklı 2.maddesinde ise: "Yenileme alanları, il özel idarelerinde il genel meclisi, belediyelerde belediye meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile belirlenir. İl özel idaresinde il genel meclisince, büyükşehirler dışındaki belediyelerde belediye meclisince alınan kararlar Bakanlar Kuruluna sunulur. Büyükşehirlerde ise ilçe ve ilk kademe belediye meclislerince alınan bu kararlar, büyükşehir belediye meclisince onaylanması halinde Bakanlar Kuruluna sunulur. Bakanlar Kurulu projenin uygulanıp uygulanmamasına üç ay içinde karar verir.
Bakanlar Kurulunca kabul edilen alanlardaki uygulama bir program dahilinde etap etap projelendirilebilir.
Etap proje ve programları, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve belediyelerde belediye başkanının, il özel idarelerinde valinin onayı ile uygulamaya konulur.
Belirlenen alan sınırları içindeki tüm taşınmazlar, belediyece ve il özel idaresince hazırlanacak yenileme projelerinin kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca karara bağlanmasını müteakip bu Kanuna göre yapılacak yenileme projesi hükümlerine tâbi olurlar. Büyükşehir belediye sınırları içinde büyükşehir belediyelerinin yapacaklarının dışında kalan yenileme projeleri, ilçe ve ilk kademe belediyelerince hazırlanması ve meclislerinde kabulünden sonra büyükşehir belediye başkanınca onaylanarak yürürlüğe girer. Buna göre kamulaştırma ve uygulama yapılır.
Yenileme alanlarının teknik altyapı ve yapısal standartların oluşturulması, bu alanların yönetimi ile örgütlenme ve uygulama alanlarında bulunan hak sahiplerinin veya bölge halkının katılımına dair usûl ve esaslar yönetmelikte belirlenir" kuralları bulunmaktadır.
Yukarıda içeriğine yer verilen Anayasal ve yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, Devletin üstlendiği tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunması görevinin yerine getirilebilmesi amacıyla bu değerlerden yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması amacıyla yasal düzenleme yapılmış, bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanların yasayla kamulaştırılması ya da başka şekilde mülkiyet hakkının sınırlandırılması olanağı tanınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazların da içerisinde yer aldığı Ankara İl Merkezinin, ilk kez arkeolojik ve kentsel sit alanları ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının Gayrımenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 12.04.1980 günlü, A-2167 sayılı kararı ile belirlendiği, yarışma sonucu elde edilen 1/1000 ölçekli Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma Amaçlı İmar Planının Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 10.11.1989 günlü, 954 sayılı kararı ile uygun görüldüğü, daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ihale edilerek yeniden yaptırılan Ankara Eski Kent Dokusu Koruma Amaçlı İmar Planlarının Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 02.07.2004 günlü, 9280 sayılı kararı ile uygun görülüp, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli anılan nazım ve uygulama imar planları Altındağ Belediye Meclisi'nin 08.02.2005 günlü, 26 sayılı kararı ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 14.09.2005 günlü, 2405 sayılı kararı ile onaylandığı, bu kapsamda yenileme alanı sınırlarına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 15.07.2005 günlü, 1952 sayılı kararı sonrasında dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının alındığı, yenileme alanının 266,81 hektarı kapsadığı, Ankara Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı içerisinde Ulus, Kale, Eski Kent Dokusu ile Roma Hamamı'nın yer aldığı anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesinde, Ankara Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanının Belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararında, bölgeye ilişkin X ve Y koordinatlarının verildiği, bu koordinatları sade bir vatandaş durumunda olan mülkiyet sahiplerinin anlamasının mümkün olmadığı, yenileme alanın sınırlarının uyuşmazlık konusu taşınmazları kapsadığı yolunda bir bilgi veya açıklama içermediği, bu yönüyle Bakanlar Kurulu Kararının mülkiyet yönünden belirsiz, muallak ve anlaşılmaz bir sınırlama ile yeni bir uygulama getirmesi nedeniyle bu hakkı ihlali edici bir mahiyet taşıdığı, Ulus, Hacıbayram ve Bentderesi merkezli geniş bir bölgeyi yenileme alanı olarak ilan eden Bakanlar Kurulu Kararının alandaki yenilemenin mahiyeti konusunda açıklık içermemesi nedeniyle de hukuka aykırı ve mülkiyet açısından belirsiz bir durum yarattığı, yenileme bölgesinde olup da sadece tarihi eser vasfındaki binaların sahiplerine yapısını kendisinin yenilemesine ya da güzelleştirmesine imkan tanınması, mevcut ve geçerli imar şartlarının değiştirilmemesi gerektiğinin ileri sürüldüğü, ancak dava konusu Yenileme Alanı ilanına ilişkin olarak, bölgenin 5366 sayılı Yasa kapsamındaki şartları taşımadığı halde yenileme alanı olarak ilan edildiği, yenileme sınırının hatalı olarak belirlendiği, uyuşmazlık konusu taşınmazların anılan Yasaya göre bu sınırlar içerisinde oluşan bütünlüğün bir parçası olmadığı, dolayısıyla bu sınırlar içerisine alınmasının hatalı olduğu, yörenin yenilenerek korunmasının kamu yararı taşımadığı, işlemin hukuka ve kamu yararına aykırı olduğu yolunda iddialar içermediği, mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden hareketle iptal isteminde bulunulduğu görülmektedir.
Uyuşmazlık konusu taşınmazın içerisinde yer aldığı, sit alanı olarak tescil ve ilan edilen Ankara Tarihi Kent Merkezinin, gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgede konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanlarının oluşturulması, doğal afet risklerine karşı önlemler alınması yolundaki 5366 sayılı Yasanın öngördüğü amaçların gerçekleştirilmesine dönük olarak Yenileme Alanı olarak ilan edilmesine ilişkin dava konusu Bakanlar Kurulu Kararınında, dava dilekçesindeki iddialar da göz önünde tutulduğunda, kamu yararına ve hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Davacının mülkiyet hakkının ihlal edildiği yolundaki iddiasına gelince, Anayasanın mülkiyet hakkının sınırlandırılmasına olanak tanıyan ve içeriğine yukarıda yer verilen kurallarına dayalı olarak yapılan yasal düzenleme uyarınca dava konusu edilen Bakanlar Kurulu Kararı ile yenileme alanının tespit edildiği, bu yönüyle hukuka aykırılık taşımadığı, yenileme alanı kararının kapsadığı alanın büyüklüğü, bu alan kapsamında yer alan taşınmazların çokluğu nedeniyle, yenileme alanının sınır koordinatları yoluyla kroki şeklinde belirlenerek gösterilmesi teknik bir gereklilik olup, mülkiyet hakkının bu şekilde ihlal edildiği iddiası yerinde görülmemiştir.
Dava konusu edilen acele kamulaştırmaya ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı ile bu karar uyarınca tesis edilen işlemler yönünden uyuşmazlık incelendiğinde;
5366 sayılı Yasanın Taşınmaz Tasarruflarının Kısıtlanması ve Kamulaştırma başlığını taşıyan 4.maddesinde: "İl özel idaresi ve belediye, yenileme alanı ilan edilen yerlerdeki taşınmazlar üzerinde, her türlü yapılaşma, kullanım ve işletme konularında proje tamamlanıncaya kadar geçici kısıtlamalar uygulayabilir.
Yenileme alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolu esastır. Anlaşma sağlanamayan hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar ilgili il özel idaresi ve belediye tarafından kamulaştırılabilir. Bu Kanun uyarınca yapılacak kamulaştırmalar 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır. Tapuda mülkiyet hanesi açık olan taşınmazlar ile varisi belli olmayan, kayyım tayin edilmiş, ihtilaflı, davalı ve üzerinde her türlü mülkiyet ve mülkiyetin gayri aynî hak tesis edilmiş olan taşınmazlar için de aynı madde hükümlerine göre kamulaştırma işlemleri yürütülür. Kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesinde il özel idareleri ve belediyeler veraset ilamı çıkarttırmaya, kayyım tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkilidir.
İl özel idareleri ve belediyeler taşınmaz mülkiyetinin kamulaştırılması yerine, uygun gördükleri takdirde satın alma, kat karşılığı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ilgili maddelerinde düzenlenen intifa hakkı veya üst hakkı kurulması yolu ile sınırlı aynî hak tesis edebilirler.
Yenileme alanı içerisinde kalan Hazineye ait taşınmazlar başka bir işleme gerek kalmaksızın projeyi yürüten il özel idaresine ve belediyeye bedelsiz devredilir. Satış ve gelir getirici bir işe dönüştürüldüğünde proje ve uygulama giderleri çıktıktan sonraki gelirin yüzde yirmibeşi Hazineye verilir. Devre ait işlemler il özel idaresi ve belediyenin talebi üzerine ilgili tapu sicil müdürlüğünce resen yapılır. Bu işlemler her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Yenileme alanı ilan edilen yerlerde, yenileme projesi kapsamında kalan taşınmazlar Hazinece satılamaz, kiraya verilemez, tahsis edilemez" şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Bu aşamada, 5366 sayılı Yasa uyarınca yapılacak kamulaştırmanın 2942 sayılı Yasanın uygulanacak maddeleri yönünden irdelenmesi gerekmektedir. 5366 sayılı Yasanın 2. ve 4. maddelerinde yer alan kamulaştırma yapılır hükümleri karşısında, bu yasa uyarınca yapılacak kamulaştırmalarda 2942 sayılı Yasanın acele kamulaştırmayı içeren 27.maddesi de dahil tüm hükümlerinin uygulanması öngörülmektedir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Acele kamulaştırma başlıklı 27. maddesinde ise: "3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın (Değişik ibare: 24/4/2001 - 4650/15 md.) 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına (Değişik ibare: 24/4/2001 - 4650/15 md.) 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir." kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Bakanlar Kurulu'nun 15.03.2007 günlü, 207/1836 sayılı Kararında, Ankara Tarihi Kent Merkezi kapsamında yer alan ve 08.08.2005 günlü, 2005/9289 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yenileme alanı olarak tespit edilen bölgenin Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırılmasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27.maddesinin uygulanmasının öngörüldüğü, bu karar uyarınca, Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni tarafından, yenileme alanı içerisinde oluşturulan etap içersinde anılan Yasa uyarınca acele kamulaştırma işlemlerine başlanıldığı, yenileme alanı içerisindeki etap sınırında meydana gelen değişiklik üzerine de önceki belediye encümeni kararının tashihi yolunda karar alındığı, bu kararların alınmasından önce 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı nazım ve uygulama imar planı ve notlarının Ankara Yenileme Alanı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 17.05.2007 günlü, 25 sayılı kararı ve düzeltme içeren 03.10.2007 günlü, 68 sayılı kararı ile uygun bulunduğu, uyuşmazlık konusu taşınmazların bu planlar kapsamında yer aldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığa konu edilen, yenileme alanı olarak tespit edilen bölgenin kamulaştırılmasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27.maddesinin uygulanmasının kararlaştırıldığı ve "aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak haller" kapsamında dava konusu kararın alındığı görülmekte olup, bu durumda aceleliği gerektiren durumun varlığı yönünden yargısal inceleme yapılması gerekmektedir.
Tarihi ve kültürel yapı ile bu özellikleri taşıyan alanlarla ilgili çalışmaların güç ve zahmetli bir iş olduğu kadar, bu bölgelerin ruh ve yapısının geniş bir zaman dilimi içerisinde yok olmakla karşı karşıya kalması nedeniyle, tarihi ve kültürel varlıkların ve değerlerin korunması amacıyla yenileme alanları içerisinde yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş alanların yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgede konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanlarının oluşturulması, doğal afet risklerine karşı önlemler alınmasına yönelik olarak kamulaştırılmasında acele kamulaştırmaya ilişkin hükümlerin uygulanmasında kamu yararı bulunduğundan, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Ankara Tarihi Kent Merkezi kapsamında kalan ve 5366 sayılı Yasa uyarınca yenileme alanı olarak tespit edilen bölgede yapılacak kamulaştırmalarda acele kamulaştırma hükümlerinin uygulanması kararı doğrultusunda ve bu alandaki plan hükümlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni tarafından alınan dava konusu kararlarda da hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği görüldüğünden yürütmenin durdurulması isteminin reddine, 26.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bu Foruma yaptığınız ilk ziyaretiniz ise, Forumumuzda bilgi alışverişinde bulunabilmeniz için öncelikle Kayıt olmalısınız. Üye olmayanlar Forumumuzda. Konu açamaz, Eklenti indiremez. Forumumuzu tam anlamıyla kullanmak için Üye olabilirsiniz..

 

* Bizi Takip Edin

Son Mesajlar

Restoratör aranıyor ( İstanbul/Taksim) Gönderen: Beriltekin
[Bugün, 09:19:09]


Ynt: KKTC Lefkoşa Selimiye Camii (Aya Sofya Katedrali) Gönderen: karacanenes
[25 Mart 2024, 12:09:22]


Teknik Personel Gönderen: TAŞYAPI
[24 Mart 2024, 16:13:27]


ÖN MUHASABE VE MİMAR PERSONEL ALIMI Gönderen: osman.blnk
[24 Mart 2024, 10:19:47]


Restorasyon alanında iş arıyorum Gönderen: Sudenur uysal
[22 Mart 2024, 19:19:58]


RESTORASYON ALANINDA DENEYİMLİ İNŞAAT TEKNİKERİ Gönderen: cabiyotlu
[22 Mart 2024, 11:02:48]

SimplePortal 2.3.7 © 2008-2024, SimplePortal