Restorasyon Forum

Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Restorasyon Forum - Reklam Alanı

Gönderen Konu: Tarihi evler zamana direnemiyor  (Okunma sayısı 4351 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

RestorasyonForum

  • Yönetici
  • *****
  • İleti: 739
Tarihi evler zamana direnemiyor
« : 07 Temmuz 2009, 17:57:11 »
Adana`nın Seyhan ilçesine bağlı Tepbağ Mahallesi`ndeki onlarca tarihi yapı prosedürler, miras ve pahalı olması nedeniyle restore edilemiyor. Bu nedenle tarihi yapılar zamana direnemiyor. Her biri tarih olan bu evler, etrafında oynayan çocuklar için büyük tehlike arzediyor. Bir çok vatandaş `devlet evimize çivi çaktırmıyor` derken, yetkililer aksine tarihi evlere çivi çakılması için çalıştıklarını söylüyor.


Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından tescillenen Adana`daki yüzlerce tarihi yapı, onarılamadığı için yok olmak üzere. Kaynak yetersizliği yüzünden harabe görüntüsünden kurtulamayan tarihî eserler için, 2004`ün Haziran ayında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu`nda yapılan düzenlemeyle, belediyelerin tahsil ettiği emlak vergilerinin yüzde 10`unun tescilli taşınmaz kültür varlıklarının bakım ve onarımı için aktarılmasını öngören düzenleme ile belediyelerin devreye girmesi bekleniyor.


Adana Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu(KUDEP) birçok tarihi eserin kurtarılmasına yönelik projeler hazırlarken, özellikle ödenek ve miras sıkıntısıyla karşılaşıyor.


Tepebağ mahallesinde yıkılmak üzere olan evlerden birinde de Mehmet Yoldaş(65) oturuyor. Kaynakçılık ve demircilik yapan Yoldaş, imkansızlıklar nedeniyle 130 metrekare olan eski yapıyı onaramadığını söylüyor. Kendisinin bildiği evin yaklaşık 60 varisinin bulunmasının bir başka problem olduğunu aktaran Yoldaş, bu sayının her varisin ölmesinin ardından daha da arttığını ifade ediyor. `Bana maddi imkan versinler evimi kendim restore edebilirim` diyen Mehmet Yoldaş, devletin evi kamulaştırıp restore etmesi için mevcut 60 varisin imzasını alması gerektiğini, bunun da imkansız gibi bir şey olduğunu kaydetti.


Adana Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Başkanı İsmail Salman ise ilde 400`e yakın, her tarafı sit alanı ilan edilen Tepebağ`da ise 35 tescilli kültür varlığı bulunduğunu belirterek, bu binaların yavaş yavaş yok olduğunu, binalarla birlikte Adana`nın kentsel kimliğinin de kaybolduğunu söyledi. Salman, kentsel kimliğin korunması için hukuki ve mali unsurlar içeren projelerin devreye girmesi gerektiğini vurguladı.


Yapıların tescil edilmesinin, onların korunması ve ayakta kalmasını sağlamadığını aktaran Salman, `Koruma kurulu binaları tescil etse de binaları koruyacak hukuki yaptırım ve maddi koruma gücü bulunmuyor. Özellikle mahallenin iç kısımlarında çok sayıda bina, maddi kaynak sorunu olduğu ya da sahiplerine ulaşılamadığı için bir türlü restore edilemiyor.` diye konuştu.


Koruma amaçlı imar planıyla sorunun çözülemeyeceğini, maddi katkı ve hukuki düzenlemeler gerektiğini belirten Salman, tarihi eserlerin korunmasında yaşanan sorunlara örnek olarak Büyükşehir Belediyesinin restore edeceği Nardalı Konağı`nı gösterdi. Salman: `Eski Adana evleri konaklar, restore edildiğinde müthiş yerler. Herhangi bir binaya restorasyon yapılacağı zaman, şu tablo ortaya çıkıyor. Evde oturan `Ben yapamam` diyor. Belediye, `Yetkim ve param yok, ben de yapamam.` diyor. Devletin kendisi yapmaya kalktığında her konağın yüze yakın varisi çıkıyor. İşte bunları aşacak hukuki ve mali projeler yapılmalı. Yoksa koruma kâğıt üstünde kalır. Paranız da olsa, gidip yapamıyorsunuz.`


Şehirlerin, tarihi dokusunu koruyamadığı için kimliklerini yitirdiğini ifade eden Salman, kentlerin, yeni binalardan oluşan hiçbir kimliği olmayan yerleşim yerleri haline geldiğini ifade etti. Salman, Tepbağ`daki tarihi yapıların bir toplumsal yapıyı, bir kimliği yansıttığını vurguladı.


Vatandaşın kültür varlığı bilincinin önemine değinen Salman, insanlarla kavga ederek, insanları mahkemeye vererek kültür varlıklarını korumanın mümkün olmadığına dikkat çekti, Salman, `Bu kadar karmaşanın bu kadar dış göçün olduğu kentte, bu yağmadan kültür varlıkları da payını alıyor. Bir kentin korunabilmesi için yaşayan insanların oraya aidiyet duyması lazım. Çocukluğunun, gençliğinin orada geçmesi lazım. Sokağını, meydanını bilmesi gerek. Orada anıları olması lazım, hem kendinin, hem ebeveyninin. İnsanlar 50 yaşına gelmiş göç ediyor. Bu insanlar için en önemli şey barınak. Bizim gözümüzden bile sakındığımız yerler onlar için sığınma yeri olarak kullanıyor. Hiçbir yasaya bağlı kalmaksızın yerleştikleri tarihi evlere eklemeler yapıyor. Korumaya aldığımız evlerin en yenisi en az 100 yıllık. Buralarda oturanların hepsi yabancı. Eski zenginler, tarihi evlerini satıp betonarme evlere çıkmış.` diye konuştu.


Kültür varlıklarının, içinde oturulursa yaşayacağını ifade eden Salman; `İnsanlarımız diyor ki `Eski evlerimize çivi çaktırmıyorlar` öyle bir şey yok. Biz tam tersine çivi çakılsın diye uğraşıyoruz. Çivi çakılmayan binanın eskiyeceğini ve tahrip olacağını bizden daha iyi kimse bilemez. Bu bizim işimiz. Eski eseri restore ettiğiniz, için de oturduğunuz sürece yaşar. Binaya nefes aldırırsınız. Tamir için bir sorun yok, hatta şeklini değiştirmek için de bir sorun yok. Ama şekline şemailine kuralına uygun, koruma tekniğine uygun şekilde yapın. Bize gelen eski evlerin sahipleri restore için değil `burayı yıkalım yeni bir bina yapalım` diyorlar. Bu olmaz` şeklinde konuşuyor.


ESKİ EVLERİ ONARMAK İÇİN BAŞVURUDA ŞU BELGELERİN EKLENMESİ GEREKİYOR


-Onarılacak eserin Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu tarafından onaylanmış rölöve ve projeleri ile restorasyon raporu,


- Keşif raporu


- İş programı


-Yapının dışını, içini ve çevresini detaylı biçimde gösteren tanıtıcı nitelikteki fotoğraflar,


-Arsanın ve binanın durumunu gösteren, belediyesinden onaylı vaziyet planı,


-Tapu örneği, çaplı tasarruf vesikası,


-Nüfus cüzdan örneği ve ikametgah belgesi


-Kredi kullandırılacak olan yapının mülkiyeti hisseli ise, hissedarların her birinin ayrı ayrı dilekçe, nüfus cüzdanı örneği, ikametgah belgesi ve muvafakatname vermesi veya hissedarlardan birine vekaletname vermesi gerekiyor.


ESKİ ESER NASIL RESTORE EDİLİR?


- Önce eski eserin Anıtlar Yüksek Kurulu`nda tescili olup olmadığı ve İmar Müdürlüğü`nden imar durumu öğrenilmelidir.


- Eski eserle ilgili üç ayrı proje hazırlanması gerekir.


1. Etap proje; binanın bugünkü halini gösteren röleve projesidir.


2. Etap proje; binanın özgün halinin nasıl olduğunun belgeler, doküman ve fotoğraflarla tasdik edildiği restitüsyon projesidir.


3. Etap proje; eski eserin bugün alacağı fonksiyonlara göre şekillenen restorasyon projesidir. Bu üç proje Anıtlar Yüksek Kurulu`na ekteki belgelerle sunulur.


-Projenin Anıtlar Yüksek Kurulu`ndan onay almasından sonra İmar Müdürlüğü`ne mevcut imar durumu için ruhsat talebinde bulunulur. Ruhsat alındığı taktirde inşaata başlanabilir. İnşaat her aşamasında İmar Müdürlüğü ve proje müellifi mimar tarafından denetlenir.

Kaynak: Yeni Şafak Tarih: 7 Temmuz 2009, Salı
Bu Foruma yaptığınız ilk ziyaretiniz ise, Forumumuzda bilgi alışverişinde bulunabilmeniz için öncelikle Kayıt olmalısınız. Üye olmayanlar Forumumuzda. Konu açamaz, Eklenti indiremez. Forumumuzu tam anlamıyla kullanmak için Üye olabilirsiniz..

 

* Bizi Takip Edin

Son Mesajlar

Çalışma arkadaşları arıyoruz. Gönderen: Yunus.teze
[18 Nisan 2024, 22:43:50]


cmbzrqjy Gönderen: metformin 100 mg
[18 Nisan 2024, 19:31:55]


ÇALİŞMA ARKADAŞLARI Gönderen: zeki0669
[17 Nisan 2024, 19:26:12]


Top-notch Ğ¡asual Dating - Legitimate Girls Gönderen: zgtasoluk
[17 Nisan 2024, 06:48:19]


Premier Ğ¡asual Dating - Verified Maidens Gönderen: Dursunfurkan
[16 Nisan 2024, 19:27:44]


RESTORATÖR ANKARA (7 YIL DENEYİM) Gönderen: Mehmet Güngör
[16 Nisan 2024, 18:54:22]

SimplePortal 2.3.7 © 2008-2024, SimplePortal