Restorasyon Forum

Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Restorasyon Forum - Reklam Alanı

Gönderen Konu: Taş Eser Yüzey Temizliği  (Okunma sayısı 33706 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

MaviMoR

  • Restorasyon Forum
  • ***
  • İleti: 193
  • Cinsiyet: Bay
  • 3D Parça modellemeleriniz yapılır.
Taş Eser Yüzey Temizliği
« : 22 Şubat 2009, 04:23:36 »
Yapıların dış cephe temizliği için Kültür Bakanlığı Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuarı tarafından yapılacak analizler sonucu kullanılacak malzeme ve oranları tespit edilecektir. Bina cephelerinde yapılacak her türlü uygulama laboratuar sonuçlarına göre yapılır. Genel olarak yapılan uygulamalar şöyle özetlenebilir:
Eser yüzeyinde oluşan kir tabakasının yumuşatılması için, bina cephesine her kata noktasal delikleri olan yassı hortumlar takılarak, 3-4 saat kesintisiz ıslak uygulama yapılır. Bu uygulama eserin yüzeyindeki toz tabakasını alacağı gibi, eserin derinlerine işleyen sülfatı da yumuşatacaktır. Bu işlem sonunda yüzey yumuşak fırçalarla fırçalanmalıdır. Bu uygulamadan sonra, tamamen bazik olan (PH=9) amonyum bikarbonat çözeltisi tüm yüzeye yumuşak fırçalarla sürülerek, hava almayacak şekilde kapatılmalıdır. Bu işlem belli modüller halinde tekrarlanacaktır. Çözelti eser yüzeyinde 6-7 saat bekledikten sonra max. 4 bar basınçlı su ile sis şeklinde yıkanır.
Günümüzde bazı firmalar yurt dışından getirdikleri kimyasalları kullanmaktadırlar. Bu malzemelerin kimyasal bileşiminde bulunan maddeler taşa hemen zarar vermese de ileride hasarlara neden olabilecektir. Ayrıca birkaç kimyasal bütün taşlara uygulanmakta ve taşın özelliği göz ardı edilmektedir.
Yapılması gereken eserin belli noktalarından taş parçaları alınarak Kültür Bakanlığı Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuarı tarafından incelenmesi ve taşın organik yapısına, kirlilik derecesine göre uygun çözelti malzeme tespit edilmeleridir. Bu tespit resmi raporlar halinde uygulamayı yapacak restoratörlere verilerek bu doğrultuda restorasyon işlemi yapılmalıdır.
Esere olabildiğince fiziksel müdahale olmamalıdır. Örneğin, taşın taraklanması yada, taşı kumlama gibi metotlar, taş yüzeyinde bulunan patinayı tamamen kaldırarak eseri atmosferik ortamda çıplak bırakmaktadır. Böylece eser daha korunmasız kalacaktır.
Bazik özellikli kimyasal madde olan AB-57 kullanımı sonucunda eser yüzeyinde çiziklere ve deformasyona neden olmamaktadır. Buna taşa yapılan Kültür Bakanlığı Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuarı analizleri sonucunda ulaşılmış ve uygunluğu onaylanmıştır. İlk yıkamada çıkmayan atmosferik ve diğer kirler aynı metot tekrarlanarak kir yüzeyden arındırılır.
Cephe temizliğinde dikkat edilmesi gereken nokta, kullanılan malzemelerin asidik özellikte olup olmadığıdır. Yapı taşları bazik özellikte olduğundan asit taşın patinasını yok ederek taşın korunmasız kalmasına neden olur. Bu da cephenin daha kısa bir sürede bozulmasına ve dağılmasına neden olur.

Günümüzde yurt dışından getirilen çeşitli kimyasallar yanında bazı mekanik uygulamaların da taş temizliği amacıyla sıklıkla uygulandığı görülmektedir. Bu malzemelerin yada yöntemlerin taş temizliğindeki performansları, uzun yada kısa vadede ne gibi etkiler yapacakları test edilmekte midir? Kimyasal bileşiminde bulunan çeşitli maddelerin taşta zamanla beraber ne gibi oluşumlar yaratabilecekleri denenmekte midir? İleride hasarlara neden olabilecek gelişmelere neden olabilirler mi? Dolayısıyla temizlik çalışmalarına başlamadan önce taş/temizlik maddesi, tekniği /yöntemin uygulaması arasındaki kriterleri iyi değerlendirmek ve bu doğrultuda gereken ön çalışmaları yapmak uygulamanın başarısı açışından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada taş malzemede uygulanan temizleme yöntemleri için genel kriterler belirtilmekte ve bu amaçla uygulanan teknikler üzerin-de kısaca durulmaktadır.



Temizlik, malzeme yüzeyinin üzerinde çeşitli nedenlere bağlı olarak oluşan kir ve yabancı tabakaların yüzeyden uzaklaştırılma çalışmalarını kapsar Yüzeydeki bu aktiviteler; malzeme üzerine kimyasal yada mekanik bakımdan zararlı etkiler oluşturan ve yüzey görüntüsü bozan formasyonlar olarak kendini göstermektedir. Temizlik, yüzey niteliklerinin korun-ması, bakımı, kirlerin temizlenmesi ve malzemenin iyileştirilmesi amaçlarını içerin bir çalışma şeklidir. Temizliğin önem kazandığı alanlardan biri de eski taş eserlerimizde yapılan çalışmalardır. Temizlik bir yüzey uygulaması olduğuna göre malze-menin yüzey özelliklerini tanımak gerekir.

Malzemede Yüzey ve Yüzey Etkileşimleri

Malzemenin yüzey bölgesi bulun-duğu çevresel ortam ile kendi içyapı arasındaki bir geçiş bölgesini oluşturur. Çevresel ortam denince aslında bir atmosferden, bir sıvıdan, elektriksel, kimyasal veya mekanik ilişkilerle karşı karşıya kalınan katı ortamlardan bahsedilir. Dolayısıyla adezyon, yıpranma, sürtünme ve korozyona davranış gibi bütün teknolojik ve kimyasal özellikler malzemelerin yüzey niteliklerine bağlı olarak gelişmektedirler. Yüzeyler çevresi ile sürekli temas içinde olduklarından daima reaktiftir ve çevrenin tüm yıpratıcı etkilerine maruz kalmak durumundadırlar.


Malzemenin yüzey etkileşim-lerini:

a- çevresiyle fizikokimyasal etkileşimi; (ortama bağlı olarak yüzeysel patinalar, oksidasyonlar),
b- kendi iç yapı özelikleriyle etkileşimi; (malzemenin kimyasal kompozisyon-unun değişimi, ayrışmalar),
c- kendiliğinden değişim; (mikrost-rüktürünün, mekanik etkilerin, ortam koşullarının değişimi rekonstrüksiyon işlemleri, aşınma, yorulma vs. Gibi), çeşitli biyoyapılarla adezyon mekanizmalarının oluşumu; (bak-terilerin etkisi, biyofilm oluşumları) şeklinde sıralanabilir.

Bu şekilde malzemede yüzey yapıları, doğal olarak çeşitli çevresel etkileşimler ve yapısal niteliklere bağlı gelişmelerle zamanla değişime uğramakta ve formasyonları değişebilmektedir. Bu formasyon-lardan biri de yüzey patinaları ve yüzey kirlenmelerdir. Kirlenmeler çeşitli faktörlere bağlı olarak (atmosfer etkileri, biyolojik aktiviteler, kimyasal etkenler, canlıların etkileri vs) taş yüzeyinde oluşmakta ve sonuçta temizlik çalışmalarını gündeme getirmektedir. Ayrıca, meydana gelen bu patinaların bazen malzemeyi koruyucu bir nitelik taşıdığını ve hiçbir müdahale yapılmamasının daha uyun olabileceğini belirtmek gerekir.

Taşta Yüzey Temizleme Çalışma Kriterleri

Bir taşın temizlik çalışması, bir eser üzerinde yapılabilecek müdahale-lerden sadece biridir. Bu müdahale, hem kirlilik, hem estetik açıdan olduğu kadar ayrıca daha sonra oluşabilecek bozulmalara karşı eserin korunması açısından da yapılan uygulamaları içerir. Bu çalışmalarda estetik beklentiler, koruma gerek ve isteklerinin üzerinde olmamalıdır. Temizleme çalışmaları birçok tekniği içeren, hassas ve bazen geri dönüşümü olmayan sonuçları bulunan bir müdahale şeklidir.


Temizleme işleminde, sonuçta kötü bir sürprizle karşılaşmamak için, önceden yapının ve malzemenin birkaç küçük alanı üzerinde yada başka bir yüzey üzerinde birkaç gün deneme çalışmalarının yapılması uygun olacaktır. Çünkü bu uygu-lamalar önceden kestirilemeyen ve taşta hasarlar oluşturabilen neticeler doğurabilir. Temizleme, eserin korun-masını tehlikeye sokmayan bir aktivi-te olmalı ve aceleye getirilmemelidir. Dolayısıyla öncelikle bilinçli bir şekilde gerekli ön etütler yapılmalıdır.


Bir Temizleme Çalışmasında İlk Yapılacak Etütler

Yüzeyde temizleme uygulama-larına başlamadan önce bu işlemin sonuçta olumlu ve olumuz açıdan beraberinde neler getirebileceğini önceden bilmek gerekir. Yüzeyde yapılacak bir temizleme çalışması sırasında meydana gelebilecek riskler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

1- Fazla basınçlı bir temizleme kirli tabakanın altındaki malzemenin aşınmasına neden olan bir oluşum meydana getirebilir,
2- Tamamlanmamış ve eksik kalmış yetersiz bir temizleme, çok kısa bir sürede yeni bir temizleme çalışmasını gündeme getirebilir,
3- Çevresel faktörlerden ileri gelebi-len kirlik kaynaklarını azaltılmadıkça yapılan temizlik uzun süreli bir etki oluşturma-yacaktır,
4- Estetik açıdan eserin yüzeyini değiştiren beklenmedik sonuçlar doğabilir,
5- Temizleme tekniğine göre malzemenin bozulma sürecini hızlandırabilecek yada yeni hasarlar şekilleri doğurabilecek sonuçlar doğabilir.


Bu risklerden kaçınmak için genel bir sistem yoktur, çünkü ne standart hale gelmiş bir kirlenme ne de evrensel bir temizleme biçimi mevcut değildir. Aksine aynı bir yüzey üzerinde çeşitli bölgelerde taşın doğasına göre farklı yoğunluklarda ve tiplerde kirlenme şekilleri görülebilir. Zaten, avantajlarıyla birlikte farklı sınırları da olan çok çeşitli ve değişik temizleme türleri ve ürünleri bulunmaktadır. Ayrıca, ön denemeler yapılmadan karar verilmiş bir temizleme yönteminde de çıkabilecek sonuçları önceden kestirmek bazen mümkün olmayabilir.

Tehlikeli, uyumsuz, etkisiz bir temizleme tekniğinin seçimi veya kirlenme tipinin yanlış teşhisi, yüzeyin özellikleri hakkında yetersiz bir bilgi yada test bölgesi üzerinde çalışmalar sırasında ortaya çıkabilen umulmadık bir gelişme burada birer sorun olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Dolayısıyla bir taş eser üzerinde temizleme çalışması sırasında yada sonrası ortaya çıkmaya elverişli problemleri önceden görmek, gerekli etüt çalışmalarının daha önceden yapılmasına bağlıdır. Bu şekilde gerekli önlemler alınırsa zorlukların ve beklenmedik sonuçların çoğundan kaçınılmış olunacaktır.

Sonuçta malzemenin yüzey yapısını, kirlenme şeklini ve temizleme biçimini etüt etmek yapılacak çalışmanın verimini belirleyecektir. Temizleme çalışmalarına başlangıç genel olarak üç kapsamda değerlendirilebilir:

1- Yapının, malzemenin, yüzeyin incelemesi,
2- Malzeme üzerinde ilk yapılacak testler,
3- Referans bir uygulama bölgesinin oluşturulması.

Yapılacak bu etütler, sadece doğrudan etkileri değil aynı zamanda taşın korunmasına olanak verecek ve yeniden kirlenmesini sınırlayabilecek koşulları belirleyen kriterleri de gözler önüne serecek ve uygulayıcıya da, bir laboratuar, malzemelerin özelliklerinin belirlenmesinde yada diğer analizlerin yapılmasında ve temizleme uygulamasının saptanmasında yardımcı olabilecektir.

Belirtmek gerekir ki, temizlikte ilk yapılacak etüt çalışmasının meto-dolojisi bir kesme taş veya taştan bir anıt olmasına (heykel gibi) göre temelde farklı değildir. Bununla beraber yontma tekniği ile yapılmış değerli eserlerin karakteri, bunlar üzerinde tahribat yapmayan analiz metodlarının seçilmesini gerektirmektedir. Etüdün, büyük ve düz bir yüzey yapısına sahip olan kesme taşlarda yapılması kolaydır, bununla birlikte yüzeyinde profillerin, desenlerin ve işlemelerin bulunduğu yüzeylerde ise daha hassas ve titiz yapılması gerekir.

Yapının ve Malzemenin İncelenmesi

Bu aşama yapıyı ve malzemeyi tanımak için yapılacak ilk çalışmaları kapsar.

•Yapıyı oluşturan malzemelerin bir envanteri (bozulmuş gevşek ve sert taşların, tuğlaların, sıvaların vs. gibi diğer malzemelerin belirlenmesi),
•Her yüzeyin veya malzemenin fiziksel durumunun değerlen-dirilmesi (çatlaklar, tozlanmalar, oyuklar, eksik parçalar gibi)
•Yüzey üzerinde mevcut farklı tip kirlenmelerin bir envanteri (yüzeye ve konuma göre, farklı kökenli kirlenmeler),
•Çevresel faktörlerin bir denetim çalışması.

Bu irdelemeler önemlidir ve yapılan temel gözlemlere dayalı görsel olarak da çeşitli dokümanlarla da desteklenmiş ve belgelenmiş olmak zorundadır.

Bir temizleme metodunu seçmek için, bir taraftan kir tabakalarının doğasını, kökenini (biyolojik, kimyasal, atmosferik gibi) ve temel özelliklerini, diğer taraftan da malzeme yüzeyinde ne gibi formasyonlara neden olduklarını, bu etkileşimlerin nasıl geliştiğini bilmek ve tanımak mutlaka gereklidir Gerçekte bir kalker taşının, silisli yada greli bir taşın davranışları aynı tarzda olmaz. Örneğin kimyasal bir temizleme söz konusu olduğunda bazlar silisi, aynı şekilde de asitler kalsiti etkilemektedir. Aynı taş ailesinde bile, örneğin grelerde, mineralojik yapı son derece farklı olabilir. Bazı greler kalsit, kil ve demir oksit gibi birbirinden farklı mineral yoğunluğa sahip olabilirler ve bunlar birbirinden değişik davranış sergileyebilirler.

Taşların porozite ve kılcallık gibi fiziksel özellikleri yanında bağlayıcıların yapısı da önceden yapılacak test çalışmalarında ve seçilecek temizleme yönteminde belirleyici kriterleri oluşturmaktadır.

Taşların yüzey durumlarına gelince, bunlar direkt olarak temizleme etkisine maruz kalacaklarından temelde şunları da bilmek gerekir:

•taş türü nedir ve mineral yapısı nasıldır ?
•taş nasıl değişmiştir?
•buna neden olan aktiviteler nelerdir?

Bu mümkün şüpheleri gidermek için yerinde birkaç uygulama yapmak veya bir numuneyi laboratuara götürüp orada gerekli analizleri, kirlilik tipini, yüzeyin özelliklerini tespit ettirmek gereği doğabilir.

Aynı tarzda siyah renkli görülebilen biyolojik kaynaklı bir kirlenme ile atmosfer etkilerine bağlı bir kirlenme aynı tarzda bir temizleme yöntemi ile giderilmeye çalışılma-malıdır Bu çalışmalardan sonra kirliliğin neden kaynaklandığını ve muhtemel yeni kirlenmelerin önüne geçmenin yada azaltmanın ihtimallerini göz önüne almak önem taşımaktadır.

Ön uygulamalar ve Test Çalışmaları

Öyleyse aşağıdaki kriterlere cevap verebilecek bir yüzey temizliği için uygun bir metot seçimi gere-kecektir:

•seçilecek teknik etkili olmalı,
•bu yöntem direkt veya indirekt zararlara neden olmamalı, (çevresel ve yapısal)
•taş patinasının ve dokusunun iyi bir korservasyonuna izin vermeli,
•zararlı olabilecek yeni ürünler oluşturmamalı ve uygulamada bozulma mekanizmalarına neden olmamalı,
•uygulama işlemleri kontrol altında olabilmeli, gereğinde durdurula-bilmeli yada ayarlanabilmeli.

Bazı zorlamalar, kötü uygulanmış bazı metotlar boşluklu taşlarda yada yüzey dokularında ayrışma-lara neden olabilirler. Bu bakımdan farklı metotlar yada seçilmiş yöntemler, her türlü kirlilik ve malzeme üzerinde önceden test edilmiş olmak zorundadır.

Bütün bu çalışmalarda elde edilecek sonuç hakkında açık bir fikre sahip olunmak için çalışma yüzeyinin mümkün olduğu kadar fazla, en azından 3-4 taş üzerinde yapılmalıdır. Birkaç cm2 alanındaki çalışmalar faydasızdır ve yüzeydeki gelişmeyi yansıtabilecek hiçbir elverişli bilgi vermeyebilecektir.

Bütün bu girdiler, sonuçta taş temizleme çalışmasının kalitesine etki edebilmektedir.

Bilindiği gibi temizlik amacıyla uygulama alanı bulmuş birçok kimyasal ve mekanik esaslı teknikler mevcuttur. Bu kapsamda yapılan çeşitli mekanik yöntemlerin bazı olumsuz yönleri bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını;

•düz (parlak) yüzeylerde donuk-laşma ve cila kaybı riski taşıması,
•çeşitli mikroorganizmalar (likenler, mantarlar..) üzerinde fazla etkili olmaması,
•eğer uygulayıcı tecrübeli ve dikkatli değilse hızlı bir sürede zararlara yol açması,
•ne zayıf yüzeylere, ne de işlemeli, dokulu ve desenli yüzeylere kullanılmasının tehlikeli olması,
•Taş yüzeyinde girinti ve çıkıntılı bölgelerde toz çökeltileri bırakması ve bunları gidermek için de ikincil bir başka işlemi gerektirmesi, şeklinde sıralamak mümkündür

Bazı kimyasal yöntemler de, gevşek ve zayıf taşlar üzerinde bir erozyon oluşumuna son derece uygun gözükmektedir. Dolayısıyla uygu-lama öncesi gerekli deneme çalışmalarının muhakkak yapılması gerekir.
Yöntemin performansını değerlendirmek için,

•kullanılacak ürünlerin kimyasal parametreleri (görünüm, pH, muhtemel bileşim),
•teknik nitelikleri (kullanım miktarı, uygulama süresi, sıcaklık koşulları vs),
•uygulama sonrası yüzey durumu (görünüm, renk, yüzey yapısı, tuz etkilerine bağlı ürün oluşumu gibi) gibi kriterler dikkate alınmalıdır.

Teknik ne olursa sonuç açısından değerlendirildiğinde ise taş temiz-liğinde şu koşullar sağlanmalıdır:

•taşın görünüşünü değiştirmemeli (renk, pürüzlülük, doku, parlaklık gibi).
•taşın fiziksel niteliklerine etki etmemeli (dayanım, nefes alma, su buharı geçirimlilik gibi).
•taşın kimyasal özelliklerini değiştirmemeli.
•tuz etkisine bağlı bozulmaları neden olmamalıdır.
•Yüzeysel aşınmalara neden olmamalı (özellikle işlemeli, profilli yüzeylerde).
•Yeni ürünler oluşturmamalıdır.

Sonuç;

Taş malzeme temizleme uygulama-sında seçilecek bir temizlik yöntemi mümkün olduğu kadar zararsız ve etkili olmalıdır. Yani, temizlenmiş yüzeye zarar verebilecek yabancı aktivitelerin tamamının yüzeyden uzaklaştırılması gereklidir. Ayrıca, kullanılan yöntemin ucuz ve işgücü açısından da optimal olması yanında uygulamaların uzman ekiplerce yapılması gerekir. Uygun temizlik yönteminin belirlenmesi için öncelikle taşın yapısal, kimyasal ve yüzey özelliklerinin, kullanılacak temizlik maddelerinin kimyasal aktivitelerinin, kullanılan makine ve gereçlerin özeliklerinin ve bunların kullanım süreçlerinin bilinmesi önem taşımaktadır. Bazı durumlarda eğer zararlı bir etki oluşturmuyorsa sırf estetik kaygılarla yüzeydeki patina tabakasına müdahale etmek daha zararlı sonuçlara neden olacak gelişmeler doğurabilmektedir. Bu şekilde yapılmış uygulamalara ne yazık ki eserlerimizde sıklıkla karşılaşmaktayız. Dolayısıyla bu hallerde hiçbir müdahalede bulunmamak ve taşın kendi doğal patinasını korumak daha uygun görünmektedir.

Yrd.Doç.Dr.Sedat KURUGÖL
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi,
MYO Mimari Restorasyon Programı

Kaynaklar
1. TORRACA, G., "Porus Building Materials - Materials Science for Architectural Conservation". ICCROM, Roma, 1982.
2- Véronique VERGES-BELMIN, V. MERTZ, J.D. "Ouvrages de pierre de taille "Ministere de la Culture et de la Communication Direction de L'Architecture et du Patrimonie. Julliet 2003, France
3- ÇORAPÇIOĞLU, K., "Taş Ayrışmasının Nedenleri ve Maktralı Kalkerler Üzerine Korumaya Yönelik Bir Araştırma" Doktora Tezi MSÜ, Fen Bil. Ens., 1983.
4- ORIAL. G"Biodetérioratin des Monuments Historiqués",. Laboratoire de Recherce des Monuments Historiques LRMN, Paris.
5-KIESLINGER, A., "Les Principaux Facteurs d'Alteration des Pierres a Batir" ICOMOS, Vienne..
Ey Oğul! Sabretmesini Bil, Vaktinden Önce Çiçek Açmaz...Şunuda Unutma! İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın.(Şeyh Edebali)

ZYCOSİLYUZEYKORUYUCU
  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 19
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Taş Eser Yüzey Temizliği
« Yanıtla #1 : 01 Ekim 2011, 00:22:32 »
GİRDAPLI MİKRO TEMİZLİK SİSTEMİ

 
FİZİKSEL TEMİZLİK  NEDİR ?

Fiziksel temizlik, kimyasal madde kullanmadan, granülle, dakikada 7000 devir düşük hava basıncının (manuel ayar) rotasyonu sayesinde, yüzeye zarar vermeden asli fiziksel  özelliklerini yeniden kazandıran bir sistemdir

Dış cephe temizliği ve bakımı için dünyada yeni bir boyut olan ROSTEC temizleme teknolojisini kullanmaktayız.İstenmeyen maddeler (boya çeşitleri,  duvar yazıları, yangın sonrası oluşan is, yosun ve benzeri yüzeysel kirler) temizlenerek taş, tuğla, mermer, metaller hatta ahşap ve sıva dahil birçok yüzey ROSTEC sistemi sayesinde ilk günkü halini alır.

Kullanılan granül, kimyasal olmadığından, çevreye ve insan sağlığına zarar vermez.


ZYCOSIL  NEDİR ?

Beton,Doğaltaş yapıların su yalıtımında ve korumasında kullanılan ,suda çözülebilen dünyadaki tek su izolasyon ürünüdür.


ÖZELLİKLER

Film oluşturmaz.
Nefes alır.
Beton ve taş doğal görünümünü kaybetmez.
Alkali / silis reaksiyonlarını azaltır ve silis tozlanmasını önler.
Kirlenme,Küf ,mantar oluşumunu engeller.
Beton kavlamasını önler.
Beton ve taşın sertliğini artırır.
Betonarme demirlerini korozyondan korur

 

* Bizi Takip Edin

Son Mesajlar

ÇALİŞMA ARKADAŞLARI Gönderen: zeki0669
[Dün, 19:26:12]


Top-notch Ğ¡asual Dating - Legitimate Girls Gönderen: zgtasoluk
[Dün, 06:48:19]


Premier Ğ¡asual Dating - Verified Maidens Gönderen: Dursunfurkan
[16 Nisan 2024, 19:27:44]


RESTORATÖR ANKARA (7 YIL DENEYİM) Gönderen: Mehmet Güngör
[16 Nisan 2024, 18:54:22]


rmiljyhy Gönderen: generic tadalafil 2019
[16 Nisan 2024, 17:59:05]


RÖLÖVE-RESTİTÜSYON-RESTORASYON-PROJE VE DANIŞMANLIK HİZMETİ Gönderen: gül_can
[16 Nisan 2024, 17:13:10]

SimplePortal 2.3.7 © 2008-2024, SimplePortal