Restorasyon Forum

Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Restorasyon Forum - Reklam Alanı

Gönderen Konu: İstanbul Kültür Mirası listesinde kalacak mı?  (Okunma sayısı 6014 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

vecih

  • Restorasyon Forum
  • ****
  • İleti: 363
  • Cinsiyet: Bay
  • Okul: MSGSÜ
UNESCO`ya bağlı Dünya Mirasını Koruma Komitesi, `Dünya Kültür Mirası` listesini görüşmek için İspanya`nın Sevilla kentinde toplandı. Toplantıda, `Dünya Kültür Mirası Listesi`ne alınacak yeni yerlerin yanı sıra İstanbul`un listede kalıp kalmayacağı da görüşülecek.


En son 2006 yılında düzenlenen toplantıda İstabul`un durumu görüşülmüş ve pek çok konuda eleştiriler getirilse de İstanbul listeden çıkarılmamıştı. İstanbul`un bölgeler uluslararası standartlarda öngörülen koşullarda korunamadığı belirtilmiş ve Türkiye`ye iki yıllık değerlendirme izleme süreci verilmişti.


Toplantıda dile getirilen başlıca eleştiriler; Zeyrek ve Süleymaniye bölgelerindeki geleneksel yapıların durumu, Tekfur Sarayı`nı içine alan bölgenin ve surların restorasyon kalitesi, Kültürel Miras alanındaki denetimsiz yapılaşma, yerel ve merkezi yönetim arasındaki koordinasyonsuzluk ile yeni inşaatların ve büyük ölçekli projelerin neden olduğu potansiyel tehlikeler olmuştu.


Belirtilen konularda iyileştirilmelerin yapılması için süre verilmesinden sonra bunun gerçekleşip gerçekleşmediğine dair bir rapor hazırlamak üzere bir heyet, geçtiğimiz Nisan ayında İstanbul`a geldi. Heyet, Sevilla toplantısında görüşülecek ve İstanbul`un listede kalıp kalmayacağını belirleyecek raporunu tamamladı. 30 Haziran`a kadar sürecek olan toplantılarda İstanbul`un listede kalıp kalmayacağı henüz açıklanmadı ancak raporda yazılanlar olumlu yönde değil.


KORUMA STANDARTLARI YETERSİZ


Raporda yer verilen en önemli konulardan biri anıtların korunmasına yönelik standartların yeterli olmayışı oldu. Raporda şu ifadelere yer verildi:


Anıtları kapsayan tüm çalışmaların uluslararası standartlara uyması ve yeterli dökümantasyon ve analiz yapıldıktan sonra başlatılması konuları hala garanti altına alınmaya muhtaçtır.


Tarihi Yarımada`daki önemli altyapı projeleri ile kent topraklarını kullanıma açmaya odaklanan ve dolayısıyla Dünya Mirası listesindeki önemli bölgeler için uygun olmayan kentsel yenileme projeleri hakkındaki kaygı devam etmektedir.


5366 Sayılı, `Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun` çerçevesinde önerilen kentsel yenileme projelerinde önemli hiçbir değişiklik yapılmadığı görülmüştür. Bu projeler bir Dünya Miras Varlığı ile bağdaşacak koruma planlarını içerecek şekilde düzeltilmemişlerdir. Böylece, 5366 sayılı kanunun tatbikatta uygulanması, Dünya Miras Listesi`nin önemli bölgelerinin varlığı ve bütünlüğü için önemli bir potansiyel tehdit oluşturmaktadır.


SULUKULE RAPORDA


Raporda yer verilen öenmli eleştirilerden biri de Sulukule`de devam eden kentsel yenileme çalışmaları hakkındaydı:


Tehdit sadece tekil anıtlar için değil, Sulukule gibi, bir bölümü Theodosian Surları`na yakın olan alanlar için de geçerlidir. Misyon, buradaki tescilli binaların yıkılmasının yanı sıra, yerel yöneticiler tarafından uygulanan yenileme programı sonucu yerel toplulukların dağıtıldığını ve bölgenin somut ve somut olmayan degerlerinin kabul edilemez bir şekilde yok edildiğini tespit etti. Devlet tarafının raporunda bu proje sosyal bir proje olarak nitelendirilmektedir ancak misyon, mahalle sakinlerinin yeniden yerleştirilmesinde ağır basan faktörün ekonomik faktör olduğu görüşündedir.


Fatih Belediyesi şimdi 5366 sayılı kanunun çerçevesinde bu bölge için bir imar planı sunmuştur. Bu plan, değerlendirme için Koruma Kurulu`na sunulduğundan, misyon, ayrıntılı teklifleri inceleyememiştir. Ancak, misyona gösterilen taslaktan Deniz Surları`ndaki evlerin yıkılacağı ve Bulgar piskoposunun eski sarayını çevreleyen duvarların önüne şaşaalı bir merdiven inşa edileceği anlaşılmıştır. Bu, bir koruma projesi değil imara açmadır ve önceki misyonların da tavsiye ettiği üzere, bu proje buradaki şahsi mal sahiplerinin yararına da değildir.


MARMARAY DA ELEŞTİRİLİYOR


Raporda Marmaray projesi de eleştiriliyor ve bu proje ile İstanbul`un kuzey bölgelerindeki trafik yoğunluğunun doğrudan Kültür Mirası`nın bulunduğu alana kayacağı savunuluyor.


Ayrıca Yenikapı`da yapılması planlanan metro istasyonu ve cadde çalışmaları da, kentin en geleneksel yerlerinden biri olan ve yakın zamanda Neolatik Çağ`a ait bulunutuların keşfedildiği belirtilen bu bölgenin sosyal ve fonksiyonel yapısını değiştireceği nedeniyle eleştiriliyor.


TARİHİ YARIMADA TEHLİKEDE


Raporda dikkat çekilen bir diğer konu da Tarihi Yarımada`nın durumu oldu. Bu konuda şu saptamalara yer veriliyor:


Gelişme ve yenilemeye yönelik altyapı çalışmaları için, kültürel varlıkların değer ve niteliklerine saygı göstermesi konusunda çerçeve çizecek bir yönetim planına acilen ihtiyaç vardır. Bu olmadığı taktirde trafikteki hızlı artış ve bölgedeki inşaat projeleri Tarihi Yarımada için tehlike oluşturmaktadır. Tarihi Yarımada`daki kentsel yenileme, trafik, turizm ve görünüm konularında alanların belirlenmesi ve bir plan çerçevesinde harekete geçilmesi aciliyet taşımaktadır.


FOUR SEASONS YİNE RAPORDA


2006 yılındaki toplantıda eleştirilen Four Seasons Oteli`nin ek inşaatları yeni raporda da yer buldu. Raporda, Four Seasons Oteli`nin ek bölümleri için izin verildi ancak daha sonra bu izin mahkeme kararıyla kaldırıldığı bilgisine yer verildi.


KOORDİNASYON YOK


Geçen toplantıda yer verilen yerel ve merkezi yönetim arasındaki koordinasyonsuzluk ve yetki karmaşası bu raporda da eleştiri konusu:


Yerel, metropolitan ve merkezi yönetimler arasında koordinasyon yok. Bu da Four Seasons Oteli`nin yapılmasında olduğu gibi, planlama süreçlerinde güçlükler getiriyor. Yerel ve merkezi otoriteler arasındaki işbiriliği geliştirilmeli. Aynı zamanda hükümet, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi arasındaki yetki ve sorumluluk paylaşımının açıklığa kavuşması gerekiyor.


ŞİMDİ NE OLACAK?


Tüm bu eleştirilerin yer aldığı rapor 30 Haziran`a kadar görüşülecek ve İstanbul`un `Dünya Kültür Mirası` listesinde yer alıp almayacağı belirlenmiş olacak. Eleştirilerin devam ettiği göz önüne alınırsa İstanbul`un `Dünya Kültür Mirası` listesinden, `Tehdit Altındaki Kültürel Miras` listesine alınacağı olası görünüyor. Bu da bir anlamda Türkiye`nin kültürel mirasına sahip çıkamadığının tescili anlamına geliyor.


`Tehldit Altındaki Kültürel Miras` listesinde Afganistan, Irak, Pakistan, Etyopya, Mısır, Hindistan, Nijer, Senegal, Tanzanya, Yemen ve Sırbistan gibi ülkelerdeki tarihi ve kültürel alanlar yer alıyor.

Kaynak: 8sutun.com  Tarih: 24.06.2009 Çarşamba
Güzel sanatlarda muvaffak olmak, bütün inkilaplarda başarıya ulaşmak demektir. Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet mahrum kalacaklardır.”   M.KEMAL ATATÜRK

vecih

  • Restorasyon Forum
  • ****
  • İleti: 363
  • Cinsiyet: Bay
  • Okul: MSGSÜ
İstanbul kültür mirası listesinden çıkmaz
« Yanıtla #1 : 04 Temmuz 2009, 10:32:53 »
İspanya`nın Sevilla kentinde geçtiğimiz hafta düzenlenen UNESCO Dünya Kültür Mirası Komitesi toplantısında oluşturulan Dünya Kültür Mirası Taslak Raporu`nda dile getirilen eleştiriler ve İstanbul`a verilen bir yıllık ek sürenin yankıları sürüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi`na bağlı Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü (KUDEP) Genel Müdürü Yüksek Mimar Mehmet Şimşek Deniz, verilen ek sürenin basına yansıdığı gibi İstanbul`un listeden çıkarılmaması için son şans olmadığını, İstanbul`un listeden çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya bulunmadığını söyledi.


Dünya Kültür Mirası raporunda Sulukule, Osmanlı`dan kalma ahşap binaların korunması, Sultanahmet`teki Four Sesasons Oteli inşaatı, Haliç`teki metro köprüsü inşaatı ve trafik mastır planı gibi uygulamalar nedeniyle eleştirilen İstanbul`a bu eksikliklerin giderilmesi için bir yıllık bir süre tanındı. Şimdi tanınan bu süre sonunda UNESCO`nun nasıl bir karar alacağı ve yenileme çalışmalarında neler yapılacağı merak konusu. KUDEP Genel Müdürü Mehmet Şimşek Deniz`e göre, ek süre yalnızca alan yönetim planının oluşturulması verildi. Yani İstanbul listeden çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya değil.


BASINDA YANLIŞ YANSITILDI


UNESCO`nun Dünya Kültür Mirası heyetinin İstanbul`daki muhataplarından biri olan ve üç yıldır UNESCO toplantılarına katılan Mehmet Şimşek Deniz şunları söyledi: `İstanbul`a bir yıl süre verildi gibi bir sonuç doğru değil. Böyle bir karar alınmadı. Ben üç yıldır katılıyorum UNESCO`nun toplantılarına. Verilen süre alan yönetim planının oluşturulması için verilen süredir. İstanbul`a bir sene süre veriyoruz bir sene sonra sizi çıkaracağız diye bir şey yok. Bu iki konu birbirine karıştırılıyor.`


İstanbul`un dünyanın en önemli kültür miraslarından biri olduğunu söyleyen Deniz UNESCO heyetinde de böyle bir eğilim olmadığını belirterek şöyle devam etti: `Maalesef 2006`dan beri hep bu şekilde söyleniyor. İstanbul7un bir marka değeri var. İstanbul Roma gibi Atina gibi Kahire gibi bir kent. İstanbul`u dünya mirası listesinden çıkarmak da UNESCO heyetine zaten ters gelen bir durum. Ama tabi bazı konularda itirazları var. UNESCO`nun her ülkede bir eleştirel yaklaşımı var. Onlar diyorlar ki Süleymaniye ve Zeyrek`teki evler aynı Mısır`ın piramitleri gibi ya da Kyoto`daki Japon imparatorluk sarayı gibi ya da Güney Amerika`daki Maya, İnka kalıntıları gibi bir öneme sahip.


SÜLEYMANİYE VE ZEYREK`E ÖVGÜ VAR


Raporun tamamı okunmadan haber yapıldığını belirten Deniz, Sevilla`dan çıkan raporda İstanbul`daki birçok çalışmadan da övgüyle bahsedildiğini belirterek şunları söyledi: `Üç seneden beri alanda olumlu gelişmeler var. Süleymaniye`de, Zeyrek`te yapılan onarım çalışmalarından raporda övgüyle bahsediliyor. Süleymaniye Türkiye`nin gündemine çok geç girdi. Ama artık bir koruma kanunumuz var ve çalışmalar yapılıyor. Şu anda KİPTAŞ Süleymaniye`de çok sayıda mülk satın aldı. Biz de KUDEP olarak burada çalışmalar yapıyoruz. Süleymaniye`nin yakın çevresinde şu anda çalışmalarımız devam ediyor. 31 evin restorasyonu tamamlandı. Bütünlüklü bir program yok demek doğru değil. Süleymaniye`deki dönüşüm iki üç sene önce başladı. Burada kimlikli olmayan yapılar yıkıldı. Zaten Sevilla`daki toplantıda da bakın benim önümde raporlar var, koruma çabalarına övgü ve takdir var. Biz bu çalışmalar için iki tane ahşap atölyesi kurduk. Biri Süleymaniye`de diğeri de Zeyrek`te. Biz UNESCO`ya burada brifigler verdik.`


UNESCO`YLA HEM FİKİRİZ


Türkiye`nin her zaman UNESCO`nun tavsiyeleriyle hemfikir olduğunu belirten Deniz sözlerini şöyle tamamladı: `Bu kararlar tavsiye niteliğindedir. Eleştirilen konular da projedir. Yapılan uygulanan şeyler değildir. Ayvansaray`daki uygulamalara ve lastik tekerlekli tüp geçit projesine itirazları var. İstanbul`un siluetine zarar vermemek kaydıyla bu ulaşım alt yapısının kurulmasını istiyorlar. Bu da çok doğru bir talep. Türkiye de buna böyle yaklaşıyor zaten. Haliç`teki metro köprüsünde de genel görünüme zarar verilmemesini istediler ki buna da katılıyoruz. Sulukule`de ise bizim devam eden çalışmalarımız var. Onların tavsiyeleri ve eleştirileri bu yönde. Biz bu tavsiyelerin önemli bir bölümünü yerine getirdik. Sulukule`de Bizans surlarının restorasyonu konusunda iyi bir standardın yakalanmasını, oradaki tarihi evlerin yıkılmamasını istediler. Sulukule`de 355 tane yapı var. 42 tanesi eski eser. UNESCO diyor ki, `bu eserleri onarın, yeni yapılacakları onlarla uyumlu kotlarda yapın ve cephe dizaynlarında yapın. Bizim çabamız da bu yönde.`


İmkânsız bir iş isteniyor


İstanbul`u yönetenlerden imkânsız bir iş istendiğini belirten Korhan Gümüş, UNESCO`nun taleplerini karşılamak için İstanbul`daki tüm entelektüel birikimin yerel yönetimle işbirliği yapması gerektiğini söyledi. İstanbul`un liste dışında kalma tehlikesiyle karşı karşıya olduğununun altını çizen Gümüş şunları söyledi: `Bu konuda eleştiriden çok sorumluluk üstlenmek gerekiyor. İstanbul`da şehircilik alanında çalışanların sorumluluk üstlenmesi çok önemli. Bu durum kentin kültürel mirasına sahip çıkamadığını gösteriyor. Sorun esas olarak restorasyon sorunu değil bilgi ve derinlik sorunu. İstanbul`da restorasyona zanaatçılık mantığı hâkim oldu. Hâlbuki tarihi eserlerin, kültür mirasının korunması, yenilenmesi bilgi ve derinlik işi. İstanbul liste dışında kalırsa ki bizim açımızdan kalabilir. Kentin kalkınması için kullanamıyoruz demektir. Surların restorasyonunu köy duvarı gibi yapılıyorsa bu mimarlığın mezarıdır. Restorasyon işlerine pratik yaklaşım kentin gelişme dinamiklerini öldürüyor.`

Tarih:04.07.2009 Kaynak:  yenisafak
Güzel sanatlarda muvaffak olmak, bütün inkilaplarda başarıya ulaşmak demektir. Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet mahrum kalacaklardır.”   M.KEMAL ATATÜRK

 

* Bizi Takip Edin

Son Mesajlar

Ynt: KKTC Lefkoşa Selimiye Camii (Aya Sofya Katedrali) Gönderen: karacanenes
[25 Mart 2024, 12:09:22]


Teknik Personel Gönderen: TAŞYAPI
[24 Mart 2024, 16:13:27]


ÖN MUHASABE VE MİMAR PERSONEL ALIMI Gönderen: osman.blnk
[24 Mart 2024, 10:19:47]


Restorasyon alanında iş arıyorum Gönderen: Sudenur uysal
[22 Mart 2024, 19:19:58]


RESTORASYON ALANINDA DENEYİMLİ İNŞAAT TEKNİKERİ Gönderen: cabiyotlu
[22 Mart 2024, 11:02:48]


Ynt: NAKKAŞ/KALEMİŞİ/RESTARASYON EKİBİ Gönderen: nAKkaŞBey38
[22 Mart 2024, 01:59:53]

SimplePortal 2.3.7 © 2008-2024, SimplePortal