Gönderen: J'Nur Ayşe Kutlu
« : 01 Mayıs 2013, 13:34:09 »çok tşk gerisi gelsin inş.. 
Gönderen: tılsım« : 07 Ekim 2011, 09:39:57 » alkışla
Gönderen: domatia« : 05 Mart 2011, 08:28:11 »teşekkür ederim paylasımın için
Tarihi mirasımızı geleceğe bırakmak en büyük amacımız olmalı,kalanlara bari sahip cıkalım. Gönderen: yase« : 19 Nisan 2009, 21:30:56 »Nerden bilsinler mantığına katılmıyorum...Eğer öyle olsaydı bir çok yapıyı şuan günümüzde göremezdik..
Gönderen: NURICANs« : 23 Mart 2009, 23:25:15 »Alıntı Kışla Lütfü Kırdar tarafından 1940 senesinde Taksim yeni imar planı çerçevesinde yıktırıldı. Kışla pek çok savaşlar görmüş bilhassa 31 mart olaylarından sonra bazı kısımlarında derin darbeler almıştı, ciddiyetinin ve otoritesinin sarsılmamasını isteyen İnönü hükümeti hep yeni binalar yapmaktaydı o dönemler o yüzden kırık dökük bi kışlayı onaracak para bulamadığından bari yıkılsın dediler. O zamanları nerden bilsinler ilerde yıkık kırık dökükte olsa geçmişin bütün izleri üstünde taşıyan bu yapı geçmişimizin ciddiyetini ve otoritesini yansıtacağını!!!!  Gönderen: Emre ÖZMEN« : 01 Şubat 2009, 22:51:49 »biraz daha bilsek elimizdekilerin kıymetini biraz daha özen gösterebilsek biraz yıkmaya değil onu güzelleştirmeye çalışsak işimizi yapmamız için biraz daha özgür bırakılabilsek dayatma fikirlerle değil bilgilerimize biraz güvenilebilse her eser daha bi güzel çıkıcak gün yüzüne....
Gönderen: nakkash« : 01 Şubat 2009, 22:21:35 »evt tıpkı en büyük en değerli yapıların insaası dini ve askeri alanda olduğu gibi....
Gönderen: Emre ÖZMEN« : 28 Ocak 2009, 20:52:11 »EN BÜYÜK SAVAŞLARDA OLDUĞU GİBİ YAPISAL ALANLARDAKİ EN BÜYÜK YIKIMLARDA DİNLERLE ALAKALI OLMUŞTUR HER ZAMAN DİNLER YADA MEDENİYETLER ÇATIŞMASI YÜZÜNDEN OLMUŞTUR ZATEN
Gönderen: yase« : 28 Ocak 2009, 17:33:22 »rica edeirm nidemek
devamı gelicek inş...  Gönderen: RestorasyonForum« : 28 Ocak 2009, 16:57:09 »owww yase hanım değerli paylaşımlarınız için teşk ederim
Gönderen: yase« : 28 Ocak 2009, 13:27:38 »Hangi kafalar bu güzel eseri yıkabilmiş? Vicdanı nasıl rahat etmiş, nasıl içine sindirebilmiş, anlaşılmaz.Taksim gezi parkının bulunduğu yerde Abdülmecid'in 1840'larda yaptırttığı Topçu kışlası bulunmaktaydı. Kışla o kadar büyüktü ki İnönü (Eski adı Mithatpaşa) stadı yapılmadan evvel milli maçlar avlusunda yapılıyordu. Kışla Hint ve Rus mimarisinden esinlenmiştir. 1940 İmar hareketlerinde, önce Taksim meydanındaki (bugün havuz bulunan) ahırları yıkılarak ve sonra da gezi parkındaki esas anıtsal binaları yıkılarak yok edildi. Oysa günümüzde Binanın kendisi duruyor olsaydı Taksim meydanı Dünyanın en güzel meydanlarından biri olurdu. Mesela saray ihtişamında bir 7 yıldızotel olarak kullanılabilirdi. Ya da sadece dış duvarları bırakılıp ortası günümüzdeki gezi parkı olarak düzenlenir ve dünyanın herhalde en görkemli parkı olurdu...
     Bu Karakol binası İstiklal caddesinin hemen girişinde yer alıyordu.  Bugünkü Marmara otelinin yerinde 1960'lara kadar Osmanlı bankası genel mdürüne ait olan Viyana stili bir Konak bulunuyordu.   Bugünkü Atatürk Kültür Merkezi'nin yerinde ise Elektrik İdaresine ait olan Konak bulunuyordu.   Sıraselviler caddesinin Taksim'e bağlandığı köşede ise bugün 'modern' Taksim Square Hotel bulunuyor.  Kışla Lütfü Kırdar tarafından 1940 senesinde Taksim yeni imar planı çerçevesinde yıktırıldı. Kışla pek çok savaşlar görmüş bilhassa 31 mart olaylarından sonra bazı kısımlarında derin darbeler almıştı, ciddiyetinin ve otoritesinin sarsılmamasını isteyen İnönü hükümeti hep yeni binalar yapmaktaydı o dönemler o yüzden kırık dökük bi kışlayı onaracak para bulamadığından bari yıkılsın dediler. Yani onaramıyorsan yık gitsin mantığı....halbuki o binayı saklasalardı 30 yıl sonraçok özel restore edilirdi.Taksim Kışlası'nın bombardıman sonrası, pardon imar hamlesi sonrası! alınmış bir fotoğrafı  Taksim Kışlasının Nizamiye'si ( Giriş ve ayni zamanda kontrolün yapıldığı kapı). Yıl 1880-1893 arası.   |
|
