Gönderen: yase
« : 20 Haziran 2011, 19:16:49 »Maydos Kilisetepe höyüğünde arkeolojik kazı başlatıldı
Çanakkale'nin Eceabat ilçesindeki eski yerleşim yerlerinden Maydos Kilisetepe höyüğünün günyüzüne çıkarılması için kazı çalışması başlatıldı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Göksel Sazcı başkanlığındaki 25 kişilik ekip tarafından kazılan bölge, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı sınırları içinde yer alıyor. Burasının 200x180 metre ebat ve 33 metre yüksekliğiyle Gelibolu Yarımadası'ndaki en büyük höyüklerden birisi olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sazcı, bu kadar büyük olmasının Çanakkale Boğazı'ndaki stratejik konumuyla açıklandığını ifade etti. Bakır ve kalay metallerine ulaşmak isteyen Tunç Çağı tüccarlarının deniz ticaretini geliştirdiklerini anlatan Sazcı, "O dönemlerde deniz ticaretinde, akıntı ve rüzgâr önemli rol oynamaktadır. Çanakkale Boğazı'nda sürekli poyraz esmesi sebebiyle buradan geçmek isteyen denizciler, lodos beklemek zorundaydı. Yılda ortalama 15 gün esen lodosu yakalamak için ya Anadolu yakasında bulunan Truva yerleşmesi ya da Avrupa yakasındaki Maydos Kilisetepe höyüğü önündeki koylarda bekliyorlardı. Denizcilere sunulan yiyecek, içecek ve konaklama hizmetleri ve belki de boğazdan geçmek için alınan bir tür vergiyle bu iki yerleşme gelişmiştir. Truva önündeki koyun, Karamenderes ve Dümrek çaylarının getirdiği alüvyonlarla MÖ 2000'lerde dolmaya başlayıp bataklık halini almasıyla Maydos Kilisetepe yerleşmesi daha da gelişme kaydetmiştir." dedi.
,
Time Türk
Çanakkale'nin Eceabat ilçesindeki eski yerleşim yerlerinden Maydos Kilisetepe höyüğünün günyüzüne çıkarılması için kazı çalışması başlatıldı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Göksel Sazcı başkanlığındaki 25 kişilik ekip tarafından kazılan bölge, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı sınırları içinde yer alıyor. Burasının 200x180 metre ebat ve 33 metre yüksekliğiyle Gelibolu Yarımadası'ndaki en büyük höyüklerden birisi olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sazcı, bu kadar büyük olmasının Çanakkale Boğazı'ndaki stratejik konumuyla açıklandığını ifade etti. Bakır ve kalay metallerine ulaşmak isteyen Tunç Çağı tüccarlarının deniz ticaretini geliştirdiklerini anlatan Sazcı, "O dönemlerde deniz ticaretinde, akıntı ve rüzgâr önemli rol oynamaktadır. Çanakkale Boğazı'nda sürekli poyraz esmesi sebebiyle buradan geçmek isteyen denizciler, lodos beklemek zorundaydı. Yılda ortalama 15 gün esen lodosu yakalamak için ya Anadolu yakasında bulunan Truva yerleşmesi ya da Avrupa yakasındaki Maydos Kilisetepe höyüğü önündeki koylarda bekliyorlardı. Denizcilere sunulan yiyecek, içecek ve konaklama hizmetleri ve belki de boğazdan geçmek için alınan bir tür vergiyle bu iki yerleşme gelişmiştir. Truva önündeki koyun, Karamenderes ve Dümrek çaylarının getirdiği alüvyonlarla MÖ 2000'lerde dolmaya başlayıp bataklık halini almasıyla Maydos Kilisetepe yerleşmesi daha da gelişme kaydetmiştir." dedi.
,Time Türk
