Restorasyon Forum

Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Restorasyon Forum - Reklam Alanı

Gönderen Konu: Antik Eserlerde Antika Tamirinde Mimari Tarzların Önemi-1, Antika, Barok Tarzı,  (Okunma sayısı 3517 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

M.Kemal Bektaş

  • Restorasyon Forum
  • ***
  • İleti: 158
  • Cinsiyet: Bay

ANTİKA TAMİRCİLERİ VE ANTİK ESERLER İÇİN MİMARİ SANAT TARZLARI HAKKINDA - 1


Antika tamiri yapacak Restoratörlerin mimari sanat tarzlarını bilmeden Restorasyonu ve Konservasyonu yapmaları asla mümkün değildir.
Sizlerden gelen sorular ışığın da mimari sanat tarzlarından derlediğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum
Restorasyon demek; objenin bütünlüğünün bozulan kısımlarının aslına uygun bir şekilde  yenilenmesi, onarılmasıdır.
Konservasyon ise; Objenin korozyona karşı bazı metotlarla  bozulmaya,çürümeye  karşı korunma tedbirleri çalışmalarının tümüdür.
İşte görüldüğü gibi Restorasyonu ve konservasyonu yapacak restoratör mimari sanat tarzlarını bilmediği takdirde tarihsel değeri olan antikalarınızın onarım ve bakımlarını yapamayacağı ve antikalarınızı çöpe çevirebileceği bir aşikardır.
Her mimari sanat tarzının ait olduğu döneme ait bazı özelliklere sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Sizlere ana hatlarıyla hazırlamış olduğumuz bu sanat tarzları ile ilgili bilgilerin çalışmalarınıza ışık tutacağı bilinciyle ayrıntılara özellikle dikkat ettik.
Şimdi belli başlı sanat tarzları ve o dönemin karakteristik özelliklerini birlikte inceleyelim:


Art deco
Art deco Fransa
menşeli sanat akımı. 1920'lerden sonra özellikle mimaride görülmüştür. Adını 1925 senesinde yapılan Exposition Internationale des Arts Décoratifs et Industriels Modernes (Uluslararası Modern Dekoratif ve Sınai Sanatlar) sergisinden almıştır. Art nouveau'nun hemen ardından gelen bu akım, ondan farklı olarak el emeğine değil, sanayiye dayalıdır. Desenleri geometriktir. Art nouveau'da olduğu gibi gotik süsleme öğelerinden yararlanılır. 1930'lardan sonra mimarların mimariyi süsten ayırmak istemeleri ve süslemeyi değil işlevselliği  savunmalarıyla son bulmuş; fakat 1960'lı yıllarda yeniden itibar görmeye başlamıştır.
Art deco'nun ilk büyük örneğinin Eliel Saarinen'in Helsinki Garı olduğu öne sürülür.. Ankara Tren Garı, Chrysler Binası, Rockefeller Center, Empire State Binası ve Streamline, art deco'nun mimarideki en bilinen ve en görkemli eserleridir
Art Deco çeşitli tarihî kaynakların yanısıra, Art Nouveau [Okunuşu: Ar Nuvo], Bauhaus akımı ve Kübizm gibi çeşitli avangart kaynaklardan etkilendi. Süslemeye ilişkin fikirler Amerikan Kızılderili, Mısır, Maya ve Aztek kültürlerinden ve antik Roma ve Yunan'dan geldi.
Her şeyin ötesinde Art Deco yeni bir yüzyıl için tasarlanmış sofistike bir modernizmi temsil ediyordu. Kullanılan modern unsurlar arasında stilize dişli çarklar ve tekerlekler gibi makine ve otomobil örüntüleri ve şekilleri veya güneş ışıkları veya çiçek buketleri gibi doğal unsurlar bulunuyordu.
Art deco stilinin açığa çıkması 1925 yılında Paris’te gerçekleşen süsleme sanatları (art decoratifs)sergisi sayesinde olmuştur. Serginin ismini alan dekorasyon stilinde öne çıkan özellik sembolik imgelerin tasarımda yer almasıdır.
Art deco tarzı, dönemin mimarisinde oldukça yaygın olarak kullanılmıştır. Oteller, benzin istasyonları, sinema salonları ve gökdelen gibi mekânlarda çiçek stilleri, gün ışığı yansımaları, kuş resimleri ve makine dişlileri, art deko mimarlarının yoğun olarak kullandığı modeller arasındadır.
Zigzag motifler de, kral mezarlarında tasarlanan ve uygulanan diğer modeller arasındadır. Kral Tutankamon ’un mezarında bulunan ihtişamlı örüntüler, güçlü ve dalgalı çizgiler, canlı renkler 1930lardaki modern deco mimarisiyle tasarlanan bina mimarileri için ilham kaynağı olmuştur.
Dikey ve güçlü bloklar binalara şelale izlenimi verirken, renkli bloklarda mimariye hareket katan diğer bir faktördür. Bu basamaklı bloklar aslında Mısır ve Asur piramitlerine olan hayranlığı ifade etmekte ve eskiye duyulan özlemi yansıtmaktadır. New York Empire State binası, bu sıralı ve basamaklı mimariye örnek gösterilebilen en tipik örneklerdendir.
Art deco mimarileri, dörtgen antik mimari yapılarına da sahip olabilir. 1930ların başında art deco tarzı ile inşa edilen bu mimari yapıtların ayırt edici özelliği, şeklindeki  zigurat biçimlerinden kaynaklanır. Güçlü hat çizgileri ve sütun yanılsaması  özelliklerini açığa vuran bu mimarilerde, eski çağların akustik havaları yakalanırken, inşaları da yeniçağın teknolojik gelişmeleri ile göklere ulaştırmaktadır.

Art Nouveau
Art Nouveau (Türkçe: Yeni Sanat), zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı, kıvrımların ve bitkisel desenlerin sıklıkla kullanıldığı bir sanat akımıdır. KöklerininLondra merkezli Arts & Crafts Hareketi'ne dek gittiği söylenebilir.  Avrupa ve Amerika’yı etkilemiştir.
1890-1910 yılları arasında bütün Avrupa'yı etkisi altına almış olan romantik, bireyselci süsleme akımı. Art Nouveau 19.yy sonunda Osmanlılarda da saray mimarı Raimondo d'Aronco'nun etkisiyle benimsenmiştir. (örn.Beşiktaş Serencebey'deki türbe). Geçmişten esinlenmeyerek özgün bir üslup yaratmaya çalışan Art Nouveau'da birbirini izleyen akıcı biçimler, simetri için asimetri görülür. Grafik ve resimden başlayarak halıcılık, heykel ve mobilyadan mimarlığa kadar sanatın bütün kolllarını içine alan "Art Nouveau" mimari strüktür ve planlama ile ilişki kurmadan yalnızca estetik bir davranış halinde gelişmiş ve daha çok süslemede kalmıştır. Art Nouveau süslemesi başlıca lale gibi bitkilerin veya böceklerin duyargalarının biçimlerine dayanan çizgilerin ve biçimlerin cömertçe kullanılmasından ibaret kalmıştır.
Art Nouveau zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı, kıvrımların ve bitkisel desenlerin sıklıkla kullanıldığı bir sanat akımıdır. Köklerinin Britanya merkezli Arts&Crafts hareketine dek gittiği söylenebilir. Avrupa ve Amerika’yı etkilemiştir.
19. YY sonu ve 20. YY başında etkili olmuş bu akım ülkemizde 1900 Sanatı ya da Yeni Sanat adlarıyla anılmakla birlikte birçok Avrupa ülkesinde bölgesel olarak değişik adlarla anılmış , adlara uygun olarak ta uygulamaların niteliklerinde değişiklikler görülmüştür.
Modern Style, Yellow Book Style, Fin de Siecle Style, Jügenstil, Secession Stil bölgesel olarak kullanılan adlara örnektir. Stilin ilk aşamalarındaki mimarlıkta aşamalar daha belirgindir; kullanılan abartılı barok stili benzeri dekoratif bezeme ve süslemeler sebebiyle Floral Style, Style Coup De Fouet (Kamçı Vuruşu Stili) ve Style Angouille (Yılanbalığı Stili) olarak da anılmıştır.
Ortaçağ gotik sanatını savunan İngiliz estetikçi ve tarihçi John Ruskin’den etkilenen; Praeraphaelit grubu üyesi William Morris, mutlulugun el emeğiyle elde edilebileceği, işçi kesiminin yasama sevincine bu tür çalışma ile ulaşabileceği inancındaydı . İnsan ile maddenin arasına giren makinenin , dolayısıyla endüstriyel gelişimin güzelliği yok ettiği görüşündeydi. Yalnız ve yalnız insan elinin maddeye can verebileceği , ortaçağ sanatçılarının eserlerinin mükemmelliğinden aldıkları zevkle özgür ve mutlu olduklarını savunuyordu.
Sosyalist fikirlere sahip W. Morris, sanatı , el emeği niteliğiyle geniş halk topluluklarına mal etmek suretiyle demokratlaştırmak istemiş, sanat kurumları açmış ayrıca imal ve satışın bir arada gerçekleştiği atölye-mağazası Morris Company’i açmıştır (günümüz meslek okulları niteliğinde).
Doğruluğu tartışıladursun W. Morris’in bakış açısı birçok sanatçı tarafından benimsenmiş, desteklenmiş ;bu yolla el sanatlarına dayalı bir sanat akımı oluşmuştur.  Endüstriyel gelişmelerle ev yapımı ürünlerin pahalı kalmasıyla fakir işçi kesim yerine zengin koleksiyonculardan rağbet görmüştür. Kısaca endüstriye yenilmiştir.
Art Nouveau ismi 1896 yılında Paris’te açılmış olan , dekoratif mobilya ve aksesuar  satan bir mağazadan gelmektedir. Devlet salonuna kabul edilmeyen sanatçıların da bu tur eşyaların alım satımıyla ilgilenmeye başlamasıyla akım güçlenmiş ve anti akademik bir nitelik kazanmıştır.
Art Nouveau zamanla klasizmi reddetmiştir. Bu toplumsal değişimi de yansıtan bir durumdur. Darwin sonrası bir toplumda, Tanrının varlığının ancak sorgulanabildiği bir zamanda, insan ruhunun karanlık yanları ortaya çıkmaya başlamıştı. ”Fin de siecle” yani “yüzyılın sonu” sanatçıları ve yazarları sis ve loşluğu parlak gün ışığına  yeğlerler. Paris gece hayatından, dansçılar ve hayat kadınlarından ilham alan grafik çalımsalar, mimaride Victor Horta’nın Loie Fuller’e tasarladığı tiyatro binası bunu kanıtlar niteliktedir.
Klasizme sırtını dönen Art Nouveau sanatçıları ilhamı öncelikle doğada aramışlardır. Bitkisel motifler, kadın figürleri kıvrılan bükülen çizgiler akımın etkilediği her alanda kullanıldı. Bitkileri ve hayvanları düzenli kompozisyonlarda statik bir formda kullanan eskilerin aksine doğanın dinamik kuvvetleri dile getirilmeye çalışılmıştır.
Demirin yapı malzemesi olarak kullanılması (1889 Paris Fuarı için yaptırılan Eiffel Kulesi) mimari için önemli bir devrim hareketi olmuştur. Demir; metro girişlerinde, yapıların değişik bölümlerinde, günlük yaşam araç ve objelerinde hem fonksiyonel hem de süs olarak (fer forge) değerlendirilmiştir.
Demirin kullanımının yanı sıra Art Nouveau’nun karakteristikleri : camın (vitray) yoğun kullanımı bunun bir sonucu olarak ışık ve aydınlatma çözümleridir. Aydınlatmanın önem kazanmasıyla cam pencerelerle aydınlatılan (misterious light) merdiven yada hollerin merkez olarak yerleştirildigi yeni bir plan düzenine gidilmiştir.
Art Nouveau mimarlık sanatı 3 aşamada incelenebilir:
1896-1900yılları arasında başka stillerin yansımalarının net olarak görüldüğü bu dönemde Neo-Barok denilebilecek motifler ve bitkisel bezemeler ön plandadır.
“Gotik’i taklit ya da tekrar etmemeli sadece (ona) devam etmeliyiz” diyen Anton Gaudi yapıtlarında renkli yüzeyler, dalgalı formlar bol dekorasyon ve organik motifler kullanarak bu akımın ilk örneklerini yaratmıştır. Gotik mimari ve Catalan mimarisinin bir sentezi de sayılan yapıtların her yerinde süsleme öğeleri olarak bükük, kıvrık çizgili hacimler kullanılmıştır.
1905-1914 yılları arası geçiş aşamasıdır. Bu dönemde dekoratif süsler sadeleşmiş ,  çizgiler stilize edilmiş, eğri çizgiler çokgen ve küpler oluşturmaya başlamıştır.
1925’te uluslararası stil uygulamaya geçmiş; eğriler-geometrik figürler, yoğun dekor-sistematik sadelik, fantezi-fonksiyon paralellikleri vardır.
Art Nouveau'nun el sanatlarını yayma ilkesi 20 y. y. da endüstriyel tasarım ekonomik  ilkesini oluşturmuş , el sanatlarının fonksiyonel olması gerekliliği vurgulanmıştır. Mimarlıkta da form fonksiyonu izler. Style Internationale aynı zamanda kübik hacimler oluşturur, düz yüzeyler teras nitelikli katlar bu formları tamamlar; yalınlaşan tasarımda yüzeyler dik açılarla birleşir. Bu mimari stilinin tanınmış temsilcileri arasında Le Corbusier, Walter Gropius, Mies Van Der Rohe, Avlar Aalto sayılabilir.

Barok mimari
17. ve kısmen 18. yüzyılda Avrupa’nın özellikle Katolik ülkeleri (Đtalya, Đspanya, Portekiz, Avusturya, Güney Almanya, Belçika) ile Latin Amerika’ya yayılmış ve eğri hatların hakim olduğu bir üsluptur. Abartılmışı seven bu üslup, gerçekdışına olan eğiliminden ötürü göz aldatımına ve yanılsamaya önem vermektedir. Barok mimari, Rönesans’ın katı kurallarına bir tepki olarak (Karşı-Reform hareketi) Đtalya’da Roma’da ortaya çıkmış ve 17. yüzyılda ülkenin gözde üslubu olmuştur.
Barok mimarlık abartılı hacim ve dekorları kullanarak görkem ve güç etkisi yaratmaya çalışmıştır. Tanrı ve kral, dönemin iki mutlak hükümdarıdır. Tanrı için kiliseler, kral için saraylar yapılmaktadır. Kilise iç mekanları Cennet’in küçük bir örneğini vermeyi amaçlamaktadır. Resim, heykel ve mimarlık bezemesi bu amacın gerçekleşmesine yardımcı olmaktadır. Yapıların iç mekanları ışıklıdır. Kubbe içleri ve tavanlar, abartılı ve karmaşık perspektif sistemlerinin kullanımıyla gerçekleştirilmiş resimlerle sonsuza açılmaktadır. Barok dönemde, dünyevi gerçeklerin sınırsız sonsuzlukta olduğu inancıyla, hareket ve sonsuzluk esas alınmıştır. Organiklik ve doğacılık eğilimi dikkat çekmektedir.
Mimarlık öğeleri, işlevleri düşünülmeden, sistemli olarak kırılıp bükülmektedir. Cephelerde, dinamik ve savrulan hareketler denenmekte, böylece mimari, hareketin sonsuzluğuna kendini kaptırmaktadır. Işıkgölge oyunları üzerinde durulmuştur. Barok mimarlık örneklerinde, eğri çizgi ve alanlar, değişen ışık altında, ışığa bağlı bir hareketin yaratılmasına olanak sağlamakta ve yapıya ritm katmaktadır
Barok, Rönesans’ın sağlam, açık ve keskin hatlı formlarının gevşemesi, biçimlerin bir kompozisyon içinde erimesi ve birbirleriyle kaynaşmasıdır. Rönesans’ın sakin figürü, Barok’ta hareketlenmekte ve sessizlik gürültüye dönüşmektedir. Barok sanatçı, kural ve prensipleri reddetmektedir. Bu sübjektif yaklaşım, mimariyi Rönesans’tan ve Antikite’nin titiz kurallarından tamamen uzaklaştırmakta, organik ve eğri hatlara yaklaştırmaktadır.
Portekizce’de “tam yuvarlak olmayan düzensiz inci “ anlamına gelen barroco sözcüğünden kaynaklanmaktadır. Barok iki farklı anlam içermektedir. Bunlardan biri Estetik kuraldır. Bu anlamıyla Klasikçilik karşı bir tepki olarak değerlendirilmektedir.
 
 Duranlığa karşı, coşku ve hareketlilik anlamları taşımaktadır. Bu özellik, Wöfflin’in de belirttiği gibi, sürekli ve geri dönüşlü bir kategoridir. Tüm zamanları içerir. Klasik bir dönemi Barok dönem izler. Görsel sanatlarda “ Barok çağ” olarak adlandırılan dönem, 17.yy’ın tümünü kapsar ve 18.yy’da Roma’da klasik tepkilerin başladığı 1750’ye değin uzanır.
 
 Barok üslup İtalya’da doğmuş, İtalya dışında İspanya, Belçika, Avusturya, G.Almanya,  Polonya gibi Katolik ülkelerde sevilerek uygulanmıştır. Roma, Viyana, Prag gibi kentler önemli Barok merkezleridir. Avrupa dışında Rusya, geç Osmanlı sanatında izlenen Barok üslubun, Orta ve Güney Amerika’da yerel niteliklerle karışmış olarak çok özel görünümlerine rastlanmaktadır.

Barok mimarlık abartılı hacim ve dekorları kullanarak görkem ve güç etkisi yaratmaya çalışmıştır. Antik çağ yapılarının bezeme programı kullanımakla birlikte, anlatım değişikliğe uğramıştır. Kırık alınlıklar ve kemerler nişler içinde büst ya da heykeller, yüksek kabartmalı silmeler, yaprak ve dal örgeleri, uçan melekler, oval madalyonlar, bu üslubun programını oluşturur. Barok mimarlık yapıya ritim katar. Barok üç dönemde incelenmektedir. 1.Erken Barok 2.Yüksek Barok 3.Geç Barok
 En erken örnek Vignola’nın yapımına başladığı Il Gesu kilisesidir. Yapı tek neflidir, birbirleriyle bağlantılı şapeller nefin iki yanında sıralanır. Orta nefle, kısaltılmış Transeptin kesiştiği noktada yüksek bir kubbe yer alır.
 Maderno 1603’te S.Susanna Kilisesi’nin Cephesi ve 1612’de tamamladığı San Pietro Kilisesi’nin cephesi, S. Carla al Corso Kilisesi kubbesi dönemi temsil eden örneklerdir. 17.yy sonlarına doğru, Barok üslubun Roma’da gücünü yitirmesine karşın, Torino ve Venedik’te yeni atılımların gerçekleştirdiği izlenmektedir. Guarını ve Juavara Torino’yu İtalyan mimarlığın canlı merkezlerinden biri durumuna getirmiş iki ünlü mimardır.

Barok mimarisi 16. ve 18. yüzyıllarda boy gösteren ve müzik ve diğer sanat dallarında da etkilerinin görüldüğü bir akımdır.Özellikle kiliselerde bu akımın etkilerini mitolojik kaynaklardan aldığına rastlanır.İşlemeli duvarlar ve görkemli bahçeler ile etkileyici bir üsluptur
Barok dönemi yapılarının biraz gösteriş ve lüks merakından kaynaklandığı da söylenir.O dönem prenslerinin halklarına güçlü olduklarını göstermek istemesi ve diğer prensliklere gösteriş merakından kaynaklandığı da bilinmektedir.
Dönemin en karakteristik özelliklerinin başında doğadan esinlenme yerine onun biçimle kaynaşması baz alınmıştır.Süs havuzları , büyük avlu ve bahçeler , süslemeli duvarlar mitolojik kahramanların bulunduğu figürler karakterini yansıtan başlıca öğelerdendi.Lüks merakı öylesine biçim odaklı ve heykelsiydi ki insanların yanına yaklaşması bile yasaklanmıştı.
Barok Mimarisi’nin önemli özellikleri bulunmaktaydı. Bunların tamamını yazmak olanaksız ama karakteristik özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkün;
Henüz  tamamlanmamış veya bilerek eksik bırakılmış mimari unsurlar
Özellikle oval – yarım madalyon formlu geniş sahınlar
Işığın mükemmel yorumuyla gölge oyunlarına rastlamak mümkündür
Mitolojik Figürlerin başrolde olduğu resimler ve görseller
Tavan freskleri de çok önemli bir unsurudur
Yanıltıcı ve şaşırtıcı görsel ilüzyonlar


IŞIL TUANA     -       M.KEMAL BEKTAŞ
Melike Varakçılık
 

 

* Bizi Takip Edin

Son Mesajlar

Ynt: KKTC Lefkoşa Selimiye Camii (Aya Sofya Katedrali) Gönderen: karacanenes
[25 Mart 2024, 12:09:22]


Teknik Personel Gönderen: TAŞYAPI
[24 Mart 2024, 16:13:27]


ÖN MUHASABE VE MİMAR PERSONEL ALIMI Gönderen: osman.blnk
[24 Mart 2024, 10:19:47]


Restorasyon alanında iş arıyorum Gönderen: Sudenur uysal
[22 Mart 2024, 19:19:58]


RESTORASYON ALANINDA DENEYİMLİ İNŞAAT TEKNİKERİ Gönderen: cabiyotlu
[22 Mart 2024, 11:02:48]


Ynt: NAKKAŞ/KALEMİŞİ/RESTARASYON EKİBİ Gönderen: nAKkaŞBey38
[22 Mart 2024, 01:59:53]

SimplePortal 2.3.7 © 2008-2024, SimplePortal